Uşak 7 kilometre mesafedeki Mende köyünde terk edilmiş madenler hem bölgenin çevreyle uyumunu bozuyor hem tehlike saçıyor. 

11 Aralık 2022 yılında yayınlanan maden yönetmeliğinin 2. Maddesinde  “Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde maden sayılır.” Diyor. 
Tamam, ülkemizin ekonomik ve ticari değerlerini arayıp bulalım gün yüzüne çıkaralım, ekonomiye kazandıralım ama bunu yaptıktan sonra etrafı darmadağın bir şekilde bırakmayalım.  Maalesef Mende Köyünde “topoğrafya” tam anlamıyla hallaç pamuğu gibi atılmış vaziyette. 


Bundan 26-27 sene  kadar önce de köye çok yakın bir bölgeden Ankara-İzmir asfaltının yapımı için malzeme alınmış ve alınan bölge hiç rehabilite edilmeden bırakılmıştı. Hatta dedemin bu bölgede “musluk”  dediğimiz ve içindeki küplerde gelip geçenlerin içmesi için su bulundurduğu kulübesini de yıktılar.  Yenisini yapacağız dediler ama iş bittikten sonra ne gelen oldu ne giden. Dedem, onlara inandığıyla kaldı. 
Aradan 30 yıla yakın bir zaman geçti ama düzen değişmedi. Köyün yaklaşık 1 kilometre yakınında yer alan ve zamanında hayvanların otlatıldığı yerler şu an dev çukurlarla kaplanmış durumda. Kuşoğlanlar Mahallesine gidilen yol üzerinde bulunan madende şu an çalışma yok. Maden terk edildi mi bilmiyorum ama terk edilmeden önce maden sahasının bölgenin topoğrafik özelliklerine uygun bir şekilde rehabilite edilmesi gerekiyor. Bunu ben demiyorum kanun diyor. 


Bahse konu alandan daha kötüsü ve daha büyüğü köyün batı kısmında, 4-5 kilometre mesafede. Buradan bir beton şirketi yıllarca agrega çıkardı.  Şirket Mendeli bir vatandaşın arazisini de gasp etti ve yıllarca mahkemesi sürdü. Bununla yetinmedi alalının dışına çıkarak köy arazisini de işgal etti. En sonunda yiyecek ekmeği kalmayan şirket açtığı dev çukuru Mende’ye hediye olarak bıraktı gitti. Bu ocağın hemen yanında şu an bir Yörük ailesi yüzlerce hayvanını otlatıyor. Buradaki uçurumdan herhangi bir hayvanın veya insanın düşmesi demek ölmesi demek. 
ŞİMDİ SORUYORUM;
6727 sayılı maden kanunun 32. Maddesinde “Ruhsat sahibi yukarıda belirtilen tedbirleri en geç bir yıl içinde almak ve işletme faaliyetinde bulunulan alanı işletme projesi doğrultusunda çevreye uyumlu hale getirmek zorundadır.” Denilmektedir. Şirket yıllar önce burayı terk etmesine rağmen bölge çevreye uyumlu hale neden getirilmedi? Ya da şirkete bu işlem neden yaptırılmadı?
Aynı maddenin devamında; “ Verilen bu sürede çevre ile uyum planı çerçevesinde gerekli güvenlik önlemlerinin ve çevresel önlemlerin alınmaması durumunda tedbir alınana kadar sorumluluk ruhsat sahibinin olması şartıyla, bu durum valiliğe bildirilir. Çevre ile uyum çalışması için gerekli tedbirler, çevreye uyum planına uygun olarak orman arazilerinde ilgili orman idaresi, diğer alanlarda il özel idareleri veya valilikler tarafından yerine getirilir.”  İfadesi yer alıyor.  Kurumlarımız buraları görmedi mi? Gördüyse neden işlem yapmadı?  
BİRİLERİ BURALARDAN PARA KAZANIYOR, UÇURUMU, ÇERİ, ÇÖPÜ VATANDAŞA KALIYOR
Eğer bu maden sahaları hala ruhsatlı bir şekilde çalışıyorsa yetkililerden ricam kanunu uygulamalarıdır. Çalıştıkları sahaları lütfen çevreye uyumlu hale getirmeden terk ettirmeyin.  Haaa.. Şu anki halleri çevreye uyumlu diyorsanız size “Allah Müstahakkınızı Versin” demekten başka ne söyleyebilirim ki…