Corona Salgınında Sağlık ve İstihdam sorunu

Corona virüsünden korunmak için devletçe bir dizi önlemler alındı. Toplu organizasyonlar, sinema, tiyatro, lokal, eğlence yerleri kapatıldı. Durum o denli ciddi ki ibadet yerleri de bu önlemlere  dahil.

Bu durum da evde beklemenin getireceği  sorunlar yanında işsizlik, parasızlık  durumu ortaya çıkacak. Mutlaka destek paketleri açıklanacaktır ancak halkın da bu zor süreçte  bireysel çareler düşünmesi de gerekli. Uzun süredir köy, kırsal kalkınma, tarım konularında çalışan biri olarak aklıma gelen tek çare köylerimiz ve  tarımsal üretim geliyor.  Ekonomik önlemler ve işsizlik için  çare kırsal dinamiklerin harekete geçirilmesidir.

Mevcut duruma bakalım. Kentlerde  AVM' ler boş veya  kapalı ise  turizm, seyahat durdu ise  işsizlik ile mücadele ve   ayakta kalmak için  tek çare var. Köye dönüş ve kırsal üretim.

Bireysel olarak baktığımızda herkes köyünün, tarlasının, bağının, bahçesinin kıymetini bilsin. Kırsal kalkınma için ve bu zor dönemde ayakta kalabilmek için yaşamı köye taşımak gerek. Şifa da çare de köyde.

O zaman köyde yaşam için teşviklerin hızla sisteme sokulması gerekiyor. Köy okulları  kullanılabilir hale gelmeli, köylere sağlık ocağı, hemşire-ebe, tarım dairesi, belediye hizmetleri, tarımsal destekler ile bu zor dönemde  köye dönüş sağlanırsa  Corona sıkıntısını en az zararla atlatabiliriz.

Biraz destek ve  teşvikler ile geç kalmadan herkes tarlasını işlesin. Tohumunu eksin, fidanını diksin.  Eğer bu salgın uzun sürerse tek gelir kaynağı tarım  ürünleri kalır. 

Köylerimizin bir katkısı daha var. Açık alan, doğa, bağ, bahçe psikolojimizi korur

Coronaya karşı  bağışıklık sisteminin güçlü olması  gerekiyorsa doğaya çıkalım, köy - yerel ürünlerimiz keçiboynuzu pekmezi, üzüm pekmezi, dut pekmezi, kuşburnu, bal  güç verir.  Köy ürünlerinden tüketelim. Katkısız köy ürünlerimizden  daha kuvvetli bir ilaç da  sanırım yoktur.

Şifa köyde....

Şifa yerel üretimde....