Din görevlileriyle sık sık biraya gelmeye çalıştığının altını çizen Mıdık onların halkla birebir iletişim halinde olan kişiler olduğunu söyledi. Anadolu Üniversitesinin açmış olduğu ilahiyat önlisans programı sayesinde birçok imamın bu bölümde okumak fırsatını bulduğunu hatırlatan Mıdık; “ Örgün bölümde okumak ayrı bir dünya nasıl gideceksiniz? Nasıl izin alacaksınız? Zamanınız nasıl yetecek? Bu sistemi kuranlardan Allah razı olsun, sizler de dua ediyorsunuzdur herhalde. Tabi buradan Yılmaz Büyükerşen’i anmadan geçemeyeceğim, bu sistemin kurucusu odur. Bakın nereden nereye. İki yıllık önlisans programı mezunları 18 Mayıs’ta yürürlüğe giren bir kanunla sizlere sınavsız lisans tamamlama hakkı geldi. Geldi ama apar topar. Belli üniversitelere az kontenjan verildi, bizim Anadolu Üniversitesi bu işin ucundan tutmadı. Tutması gerekir mi? Gerekir, altyapın var, Açıköğretim sisteminde  36-37 yıllık bir geçmişin var. Bizde ilahiyat önlisans, lisans tamamlama programı açılmaması için bir neden yok.”  Dedi. Mıdık bu konuda Uşak’tan gelecek taleplere elinden gelen yardımı yapacağını vurguladı.

Soru cevap şeklinde devam eden toplantıda din görevlilerinin din sosyolojisi, din psikolojisi gibi alanlarda yüksek lisans yapabilecekleri ancak bu bölümleri açık öğretim sisteminde bulunmadığı ifade edildi. 

Yüksek lisans programlarında okula gitme şartının olmadığı bilgisini veren Mıdık; “Sınavlar var, ödevler var, ara sınavları bilgisayar üzerinden yapıyoruz. Final sınavlarını da bizim gözetimimizde yapıyoruz, gönderiyoruz o kadar. Olmaması  için bir neden yok”dedi.

Din görevlilerin eğitim kadar güzel bir şey yok diyen Mıdık; “ Ben her yerde her gittiğim platformda söylüyorum. Biz etiket almayı diplomayı bir makam mevki sahibi olur muyum amacıyla okuyoruz ve 1-0 yenik başlıyoruz. Merkezinize makamı mevkiyi alarak okursanız kendinizi yetiştiremezsiniz. Öğretmen geliyor hocam ben şu yüksek lisansı okursam şu olabilir miyim? Yok böyle bir dünya. Arkadaş sen kendini geliştirmek için oku.”

Editör: TE Bilişim