Mutlu : “İletişimin Önündeki En Büyük Engel Cep Telefonları”

Söyleşiye günümüz dünyasını tasvir ederek başlayan Mutlu konuyu şu şekilde anlattı; “Herkes bir şeyleri sunuyor satıyor pazarlıyor.  Kimi üretmiş olduğu ürün yada hizmeti satıp pazarlarken kimi de fikrini, inancını, ideolojisini sunuyor, satıyor.  Kalem üreticisi kaleminin artılarından bahsederken, hizmet üreticisi kendi kurum ve kuruluşlarının kalitesinden bahsediyor. Ama sadece bu mu hayır? İnanç, ideoloji, fikir, bunların da satışı yapılıyor. Siyasetçi geliyor, değerli Uşaklı hemşehrilerim hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum diyerek konuşmasına başlayan bir siyasetçi neyi satıyor, neyi pazarlıyor? Başında olduğu partinin ideolojisini satıyor çünkü seçmenin ona oy vermesini istiyor. Seçmen  kimdir? Seçmen de bir tüketicidir. Siyasilerin gönderdiği mesajlara maruz kalır ve ona göre oy verme eğilimini gerçekleştirir. Yeri geliyor kendimizi pazarlıyoruz, alıyoruz telefonu elimize şu an meşgulüm daha sonra görüşelim diyoruz. İşim var ben yoğun bir insanım değerli vaktimi sana çok da fazla ayıramam mesajını veriyoruz. Ya da sohbetlerde önemli insanlarla oturduğumuzu, görüştüğümüzü, çevremizin önemli insanlardan oluştuğunu söyleyerek olay pazarlama, durum pazarlama faaliyetlerini yerine getiriyoruz.”

İmam Hatip Lisesi Öğrencilerine yüklenen farklı misyondan dolayı onlardan iletişim faaliyetlerine daha çok dikkat etmesi, azami derecede önem göstermesi gerektiğini vurgulayan Mutlu hal, hareket, tavır, eylem,  söylemlerin hepsinin iletişim faaliyeti olarak değerlendirildiğini söyledi.  

“ALEMDE İSİM, KARŞIDAN GÖRÜNEN RESİM, KILIK KIYAFETTE RENK VE KESİM ÖNEMLİDİR”

Etkili iletişimi; dil ile diş arasında değil net ifadeler kullanarak eylem ve söyle arasındaki paralelliğe dikkat ederek yapılan iletişim olarak tasvir eden Mutlu  öğrencilere ‘Alemde isim, karşıdan görünen resim, kılık kıyafette renk ve kesim önemlidir’ sözünden ne anladıklarını sordu. Aldığı cevaplardan sonra da konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı ; “ Alemde isim derken itibar yönetimi denilen kavramdan bahsederiz. Şah, şöhret, nam bundan bahsederiz.  İyi mi anılıyoruz, kötü mü anıyoruz, bizden söz edilirken takınılan saygınlık ölçüsünden bahsederiz. Karşıdan görünen resim derken  de imaj yönetiminden bahsederiz. İmaj kişinin dışarıdan algılanma şeklidir. Kılık kıyafette renk ve kesim derken de hem imaj yönetimine hem de itibar yönetimine verdiği katkıdan bahsederiz. İletişim bir bütündür sadece çene kaslarının hareket etmesi ve ağızdan sözcüklerin çıkmasıyla oluşan bir süreç değildir. Komplike bir süreçtir, kılık kıyafeti, duruşu, oturuşu, bakışı, eylemi, söylemi, bütün bunları kapsar.”

“İLETİŞİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN EN BÜYÜĞÜ CEP TELEFONLARIDIR”

İyi bir etkili iletişimci olmak için yapılması gerekenler hakkında  bilgiler veren Mutlu mümkün olduğunca sanaldan uzak gerçek iletişim kanallarının tercih edilmesini istedi. Yüz yüze iletişimi en iyi iletişim olarak niteleyen Mutlu; “ Karşı tarafı okuyarak, duygularını gözlemleyerek, empati kurarak, jest ve  mimiklerine bakarak, doğru telaffuzlar ederek, Türkçeyi doğru kullanarak, çift taraflı iletişim en sağlıklı iletişimdir. Telefonla yapmış olduğumuz iletişim ve yazışmalar bizi gerçek hayattan soğutuyor ve insanı yalnızlık içerisine de itiyor. Gerçek hayattan korkuyoruz, telefonda çok cesur bir şekilde yaptığımız yazışmaları söylemleri gerçek hayatta gerçekleştiremiyoruz. Onun için etkili iletişimin önündeki engellerin en büyüğü cep telefonlarıdır. Telefon doğru amaçlar için kullanıldığı için önemli bir bilgi kaynağıdır. Ama biz bu telefonu doğru amaçlar için kullanmıyoruz. Bunu için bilinçli olarak telefonla aramızda mesafe koyacağız. Bu telefon benim kişisel gelişimim için zararlı  diyeceğiz,  bilgi almak için kullanacağız ama sosyal medya tuzağına düşmeyeceğiz. Sosyal medyada çok fazla bilgi kirliliği var.” Şeklinde konuştu.

“ÖZGÜVEN GELİŞTİRMEK İÇİN ATILMASI GEREKEN 3 ADIM”

İnsanların kendini tam anlamıyla tanıyamadığını korku ve kaygılarından dolayı hareket edemediğini ileri süren Mutlu insan vücudunun doğal güzelliklerle dolu olduğunu ancak herkesin bu güzellikleri ortaya çıkaramadığını örneklerle anlattı. Özgüvenin  gelişmesinde veya gelişmemesi hakkında konuşan Mutlu Özgüven geliştirmek için atılması gereken 3 adımı şu şekilde sıraladı ; “ Her gün yeni  insanlarla tanışmak. Bir bahane bulup insanlarla konuşmaya başlarsınız ve iletişim alır başını gider. Kendimize bir kota koyalım günde şu kadar insanla tanışacağım diye.  İkinci aşama yüksek sestir. İletişim faaliyetlerimiz yüksek sesli yapmak insanın özgüvenini artırır. Bunun için egzersiz yapın  okulun bahçesine çıkın karşıda biri varmış  da onu çağırıyormuş gibi bağırın. Üçüncü egzersiz olarak olmadık yerlerde olmadık taleplerde bulunun. Sayın müdürümün odasına gittiğiniz ne isteyebilirsiniz? Mesala müdürünüzün odasına gideceksiniz ‘hocam kebap var mı’ diyeceksiniz. Olmadık yerlerden olmadık talepler.  Diyoruz ki iş hayatınızda gündelik hayatta iletişimi sadece bizim etkili kullanmamız yeterli değil, karşı tarafı da doğru anlayıp doğru yorumlamak önemlidir.”