Atatürk Anıtı önünde yapılan basın açıklamasında, bundan sonra çocuklara uygulanacak şiddetin takipçisi olunacağı vurgusu yapılarak, “Çocuklarımızın geleceklerine, hayatlarına ve gülüşlerine sahip çıkacağız; çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz” ifadesi kullandı.

“BUGÜN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI”

Atatürk Anıtı önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Veli-Der Uşak Şube Yönetim Kurulu Üyesi Rezzan Çağlar, “Dünyada çocuklara armağan edilmiş bu tek resmi bayram gününde, bir kez daha çocuk istismarı gündemine, çocukların haklarının yok sayılmasına karşı ses çıkartmak için bir aradayız” dedi.

Çağlar, “Çocuklara yönelik İstismar tasarısının konuyla ilgili kurumların görüşü alınmadan hazırlandığı ve bu tasarının, koruyucu ve çözücü olmadığına dair kadın örgütlerinin, çocuk hakları savunucularının, hukukçuların tüm itirazlarına rağmen meclise sunulduğu bugünlerde; çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet; Uşak’ta 2014 yılında, yaşları 7 ile 17 arasında değişen ve 2 özürlü çocuk da dahil 28 çocuğa cinsel istismar ve şiddet ile yeniden kamuoyu gündeminde” şeklinde konuştu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda 2014 yılı ve öncesinde yurt görevlileri tarafından çocuklara yönelik olarak sistematik taciz, istismar ve eziyet iddialarına ilişkin davanın ilk duruşması 19 Nisan’da görüldüğünü kaydeden Çağlar açıklamasına şöyle devam etti: “Çocukların hem istismar edildiği hem de demir sopalarla dövüldüğü Müfettiş raporlarıyla belgelenmesine, çocuk ve çalışanların ifadeleriyle teyit edilmesine ve Uşak Barosu Kadın ve Çocuk hakları komisyonunun tüm taleplerine rağmen sanıkların hala tutuklanmadığı ve bir kısmının kamu görevlerine devam ettiği ve çocukların tarafı olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün duruşmaya dahi katılmadığı görülmüştür.

“VELİ-DER OLARAK ÇOCUKLARIN SESİ OLACAĞIZ”

Tüm bu şartlar altında Veli-Der, Uşak kadın örgütleri ve kamuoyu olarak bir kez daha beyan ediyoruz ki çocuklarımızın çıkaramadığı ses olacağız.

4 yıldır sonuç alınamayan ve çocuklar yerine faillerin korunduğu dava süreci ve bugün resmi makamların yayın yasağı talebi göstermektedir ki; mevcut iktidar tüm gerici kurumlarıyla çocuklarımızın yaşamlarına, geleceklerine ve gülüşlerine yönelik en büyük tehdittir.

Çocuklarımız diyanetin, Ensar Vakfı gibi tarikat ve cemaat ağlarının eline teslim edilemez. Kamuoyu tepkisini azaltmaya yönelik, çocuk istismarını örtbas etmeye çalışan sözde yasalarla çocuklarımız değil ancak istismarcılar korunmaktadır.

Çocuk istismarını önlemek istiyorsanız, öncelikle Diyanet vb. kurumlardan; kız çocukları 9, erkek çocukları 12 yaşında evlenebilir fetvalarının yayınlanmasını durdurun.

Çocuk istismarını önlemek istiyorsanız, çocuk istismarının, kadın cinayetlerinin önünü açan gerici söylem ve fetvalara son verin!

Çocuk istismarını önlemek istiyorsanız, kamuoyunun bilgi alma ve denetleme hakkını gasp eden; çocukları değil istismarcıları koruyan yayın yasaklarına son verin!

Çocuk istismarını önlemek istiyorsanız, Ensar vakfı ve diğer cemaat yurtlarında gerçekleşen istismarın üstünü örtme çabalarınızdan vazgeçin. Tüm vakıf ve cemaatlerle imzaladığınız Milli Eğitim Bakanlığı protokollerini iptal edin.

Çocuk istismarını önlemek istiyorsanız, Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde bildirimi yapılmayan 115 gebe çocuk ile ilgili soruşturma izni vermeyen İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığının politikalarını değiştirin!

Bir kez daha söylüyoruz ki Uşak Sevgi Evleri’nde gerçekleşen bu olayın takipçisi olacağız. Çocuklarımızın geleceklerine, hayatlarına ve gülüşlerine sahip çıkacağız; çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz.”

Editör: TE Bilişim