Acaba her toplumun her devletin hassasiyetle koruduğu temel değerleri yok mudur? Genelde bu değerler saldırıya karşı kanunlarla da korunmazlar mı?

Bakınız! Bayrak, bu değerlerin en önemli nişanelerinden birisi değil midir? Milli bayramlar bir devletin temel değerlerini teşkil eder. Aynı zamanda dini bayramlar da toplumun temel değerlerinden birisi de değil midir? Milli hassasiyetimizin en üst burçlarında İstiklal Marşımız yazılmış olup, milli ve dini bayramlarımız gibi hepimizin ortak değeri de değil midir?

İstiklal Marşımız, vatan duygularımızı gururla kabartan yüreklerimize nakşedilmiş en yüce milli yazılımımız olup, en buhranlı dönemimizi hatırlatır. O devrin duygularını, heyecanlarını, arzularını ve hedeflerini yansıtır. İstiklal marşımız milli ve manevi duyguların yanında vatan sevgisini de dile getirmez mi?

İstiklal marşımız Türk milletinin kahramanlığının da tercümesidir. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, kan, barut kokan, acılarla imtihan verilen günlerde yazmıştır. Yüce Meclisin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda bir-iki değil dört defa ayakta dinlenerek, dinmeyen alkışlar eşliğinde Türk’ün İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir.

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bu marşı kahraman ordumuza ve milletimize ithaf etmiş; bu marş için “marş benim değil, milletimindir” demiştir. ‘’Allah bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın’’ temennisinde bulunurken, yokluklar içinde geçen ıstıraplı günlerin, istiklal mücadelesinde yaşanan buhranların tarifsiz derinliğinin hakikatini anlatmamış mıdır?

Milletimize ait olan istiklal marşımız 1982 Anayasası’nın, değiştirilemeyecek üç maddesi arasında anayasal koruma altına alınmıştır. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti” başlıklı 3. Maddesinde, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklâl Marşı” dır. Başkenti Ankara’dır’’.

İstiklal Marşımız, güftesi, bestesi ve dili ile bir bütündür. Türk milletinin ruhuna hitap etmesi saikıyla de başka dillerde, başka usullerde veyahut başka tarzlarda ulu orta yerde okunması söz konusu olur mu? Öyleyse bir toplum ve devlet için vazgeçilemeyecek olan bayrağı, milli marşı gibi değerlerin mutlaka korunması da gerekmez mi? Hoşça kalın, dostça sevgiyle kalın!