UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ 

Eğitim Bir Sen Uşak Şube Başkanı ve Memur Sen İl Temsilcisi Bilal Kara, Türk milletinin 28 Şubatçıları yok olmaya mahkum ettiğini ifade etti. 28 Şubat Darbesinin yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Bilal Kara, 


“28 Şubat siyasi iradeyle birlikte Türkiye’nin ekonomik birikimlerine, yaşama heyecanına, inanç değerlerine, demokrasi irade ve talebine, eğitime, sağlığa, özgür basına, haber alma özgürlüğüne, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize, geleceğimize yapılmış bir darbedir” dedi. 

Bilal Kara, şöyle söyledi; “27 yıl önce, 28 Şubat’ta, hiçbir zaman demokratik yolla iktidara gelemeyen vesayet örgüt ve odaklarının, demokrasiyi, kanunu, hakkı, hukuku, teamülü, meşruiyeti, görgüyü, nezaketi, insaniyeti çiğneyip, milletin hür iradesiyle seçilmiş hükûmetine karşı, silah ve zor kullanarak ahlaksızca, kabaca, pervasızca, saygısızca yaptıkları darbeyi, asla unutmadık, unutmayacağız.  28 Şubat, Washington’da ‘bizim çocuklar’ diye kodlanan siyonist ihanet şebekesinin, beynelmilel millet düşmanları ile müştereken, ‘bin yıllık’ temel değerlerimizi bütünüyle çökertmek amacıyla yaptıkları organize bir yıkım operasyonudur. Millî iradenin idareye dönüşerek ekonomide, yönetimde, demokraside, toplumsal barışta, gelir dağılımında iyileşmelerin başladığı bir dönemde, Türkiye’nin yolu kapatılmak, yürüyüşü engellenmek istenmiştir.  Ülkesi, devleti, milleti ile Türkiye’nin kendi dünyasına ve değerlerine dönmesinden, kendi zemininde, kendi tarihî ve hayati amaçlarına yönelmesinden rahatsız olan vesayet odakları, asker, yargı, siyaset, medya, iş çevreleri ve kimi sözde sivil toplumdaki iş birlikçileri ile bir dizi yasa dışı ve gayrimeşru uygulamayı zorbaca devreye soktular.”

“Nitekim darbeciler çok geçmeden yargılanmış, çetenin elebaşlarının rütbeleri sökülmüş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almışlardır. Ancak anlaşılmaz bir çelişki olarak hâlâ 28 Şubat mağduru insanların olması, millet vicdanını yaralamaktadır” diyen Kara, şöyle söyledi: “Gecikmiş de olsa, adaletin tesisi için mezkûr mağduriyetlerin mutlaka giderilmesi gerekmektedir. Zorbalığın egemen olmak istediği o zor zamanlarda, aralarında sözde hak ve özgürlük mücadelesi verdiklerini söyleyen kimi sözde sendikaların darbecilere fiilî destek vermesi millet vicdanında derin yara açmıştır. Benzer tezgâhı daha sonraları ‘Ulusal Birlik Hareketi Platformu’ adıyla tertip eden sözde sendikacılık anlayışı, milletin özgür irade ve demokratik haklarını gasbedenlerle doğrudan iş birliği yaparak var olmaya çalışmakla, sivil toplum örgütlenmesinin de sendikal faaliyetlerin de yüz karası olmuştur.”
HABER MERKEZİ

Editör: Halil Aslan