Diğer adı Keleter Hamamı olan Tabakhane Hamamı’yla ilgili kentin su kaynaklarını iyi bilen ve bu konuda Uşak Su Kültürü kitabını yazan Mehmet Keyvanoğlu, önemli bilgiler verdi. Keyvanoğlu’nun kitabından alınan bilgilere göre; Tabakhane Hamamı gündüz kadınlar ve gece erkeklere hizmet veren bir alandı ve suyunu bir süre önce Dokuzsele’deki taşma riskine neden olan Tabakhane Köprüsü’nün sağında ve solundaki su kulelerinden temin ettiği öğrenildi.
TABAKHANE HAMAMINI ALİ MOLLAZADE MEHMET EFENDİ YAPTIRDI
Uşak Su Kültürü kitabından alınan bilgilere göre; Tabakhane Hamamı’nı Ali Mollazade Mehmet Efendi yaptırdı. Hamamın Keleter Camii’nin karşısında yapılmasından dolayı bu ismi aldı, fakat faaliyet gösterdiği bölgede (kesilen çınar ağacının bulunduğu kısım) tabakhanelerin yoğun olması nedeniyle ‘Tabakhane Hamamı’ ismi verildi. Hamam, bir dönem Fahrettin Üstün tarafından çalıştırıldı ve damatlar da bu hamama gelir yıkanırdı. Fahrettin Üstün’ün vefatından sonra hamam kiraya verildi ve 2009’dan sonra da tamamen kapandı.
TABAKHANE ESNAFI DA HAMAM TEKRAR AÇILSIN DİYE UĞRAŞ VERDİ
Kitapta aktarım yapan İrfan Özkaya’nın ifadelerine göre Tabakhane Hamamı’nı 1957’de Hacı Ahmet Özkaya çalıştırdı. Hamamı çalıştıran Özkaya’nın kardeşleri de o dönemde aynı bölgede dericilik yapıyordu. Hamamın mülk sahibi Uşaklı sanayicilerden Nihat Dülgeroğlu’nun babası İsmail Dülgeroğlu’ydu. Dülgeroğlu’nun hamamı İdris Üstün’e satması sonrası işletme el değiştirdi. İdris Üstün’ün oğlu Fahrettin Üstün de uzun yıllar hamamın işlerliğini 2009’a kadar sürdürdü. Hamama kilit vurulması üzerine Fahrettin Üstün’ün kızı Ayşe Üstün hamamın tekrar açılması için çalışma yaptı ve kentin deri sanayi tarihi için önem taşıması nedeniyle, Uşak Tabak Esnaf Odası yönetimi de elini taşın altına koydu. Fakat aradan geçen 14 yıla rağmen hamam tekrar faal hale gelmedi.
TABAKHANE HAMAMININ SUYU KULELERDEN ALINIYORDU
Tabakhane hamamını özel kılan en teme unsurlardan biri suyunun temin ediliş şekliydi. Çokkozlar ve Kızıldağ’dan gelen suyu toplamak için Dokuzsele’deki tabakhane köprüsünün 2 yakasına su kuleleri kondu. Testicilerin yaptığı künklerle su burada toplanıyor ve diğer çeşmelere dağılıyordu. Yaklaşık 4 metre boyundaki kulelerde küçük pencereler bulunuyordu ve buradan suyun seviyesi kontrol ediliyordu. Aktarım yapan İrfan Özkaya, “Hamam suyunu bu kulelerden alırdık. Gelin kız hamamına gelecekler bir gün önceden bize gelirler söylerlerdi. Tabii kalabalık olacağından biz hemen kuleye gider, suyu kontrol ederdik. Külhanda odun yakardık hamam suyunu ısıtırdık” ifadesini kullandı. Özkaya, eskiden kentteki evlerin yüzde 90’nın da su kuyusu olduğunu ve su kaynaklarının bolluğuna işaret etti. HABER / ALİ ARASLI
