Uşak’ta su kaynaklarının yerini bilen ve bu konuda ‘Uşak’ta Su Kültürü’ isimli bir kitabı bulanan Mehmet Keyvanoğlu, kent merkezindeki tarihi hamamın nasıl yapıldığını aktardı. Uşak Cumhuriyet Meydanı’nda otopark olarak kullanılan bölgeye yaklaşık 700 yıl önce tarihi bir hamam yapıldığını belirten Keyvanoğlu, aynı kitabında, hamamın neden kurulduğuna da yer verdi. 
Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Keyvanoğlu, kitabın son kısmında Uşak Ulu Camii hakkında bilgiler paylaştı.  Uşak’ta 1419 yılından önce inşa edildiği belirtilen tarihi Ulu Camii’nin hangi tarihte yapıldığının tam olarak bilinmediğine yer veren Keyvanoğlu, şu ifadelere yer verdi:
“Hemen her ilde bir Ulu Camii vardır ve bu camilerin belki de tamamı Selçuklu ya da Beylikler tarafından yapılmıştır. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde hiçbir camiye Ulu Camii denmemiştir. Neden Ulu Camii, biz bunu 2 nedene bağlıyoruz. Bu camiler şehrin orta yerine yapılan büyük yapılardı. Bu nedenle Ulu Camii denmiş olabilir. Ayrıca bu tür camilere “Cuma Camisi” de denir. Nedenine gelince Halfe ya da Şeyh-ül İslam her ilde bir Ulü’l emir tayin eder. Bunlar icazetle hutbe okurlar. Bundan dolayı “Ulü’l emir Camii” diye de anılırlar. Adlarının buradan gelmesi ihtimali daha yüksektir.”


TAŞ USTASININ GUSÜL İHTİYACI HAMAM YAPTIRDI
Keyvanoğlu, aynı dönemde yapılan ve Uşak Cumhuriyet Meydanı’nda üzeri toprakla örtülen tarihi hamam için de notlar paylaştı. Keyvanoğlu, bu tarihi hamamın neden yapıldığına yer verdi. Keyvanoğlu, efsane gibi olan hikayeyi şöyle özetledi:
“Birçok caminin yapılması sırasında anlatılan olay bizim Ulu Camimiz için de anlatılır. Caminin inşaatı sırasında bir taş ustası sırtında taş taşır ama bir türlü yere bırakmaz. 2 veya 3 kez gelir gider. Bu durum ustabaşının dikkatini çeker. Çağırır ustayı ve ne yaptığını sorar. Neden taşı bırakmadığı için çıkışır. Usta ise utancından kızarır ve boynunu büker. Ne yapsa taşı indiremediğini söyler. Ustabaşı neden böyle davrandığını sorar. Usta, gusül abdestine ihtiyaç duyduğunu ve evden aceleyle çıktığını söyleyince, ustabaşı düşünür ve yakın bir yere hamam yapmayı teklif eder”.


CEKET OMUZDA HAMAMA GİDENLERE SELAM VERİLMEZDİ !
Uşak’ta Cumhuriyet Meydanı’ndaki otopark kulübesinin olduğu yerde, hamamın erkekler kısmının bulunduğunu belirten Keyvanoğlu, şu notu da paylaştı: “Burada girişte dikkat çeken ve göze batan ilk şey denizkızı resmidir. O günden sonra gusül hasıl olan hemşerilerimizde bir adet yerleşir. Evinden çıkan atamız, “Gusül olmadan selam alıp verilmeyeceğinden, selam verirse alamam o zaman yanlış anlaşılır. O kişi de ben de günaha gireriz” diye ceketini omzuna atarmış. Ceketi omuzda gören muhatap da bu işareti anlar ve selam vermezmiş. Yer altı hamamına kadar ceket omuzda hamama gidilirmiş”. 

HABER. HALİL ASLAN

Editör: Zülal Karadedeli