2026 yılında uygulanacak olan asgari ücret 28 bin 74 TL olarak belirlendi ve 2025 göre yüzde 27 zam yapılırken, söz konusu rakamı değerlendiren HAK-İŞ Uşak İl Başkanı ve HİZMET-İŞ Sendikası Uşak Şube Başkanı Adil Özdemir, emekçilerin beklentilerinin altında bir rakamın açıklandığını ifade etti. Asgari ücretin yaşam koşulları baz alınarak belirlenmesi gerektiğini ifade eden Adil Özdemir, işçinin geçim sıkıntısı çektiğini ve bu konuda yapılacak en somut çalışmaların alım gücünü artırmaya yönelik faaliyetler olacağını kaydetti.
TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNENLERİN SAYISI BİR ÇOK AVRUPA ÜLKESİNİ KATLIYOR
Türkiye’de 11 milyon 200 bin kişinin asgari ücretle çalıştığını ve bu rakamın Avrupa Birliği ülkelerindeki toplam çalışandan sadece 1 milyon 600 bin düşük olduğunu ifade eden Adil Özdemir, “Sadece asgari ücretli çalışanlarımızın sayısı, bir çok Avrupa ülkesindeki toplam çalışanları katlıyor ve Avrupa Birliği’nde çalışanların sayısından da az bir miktar düşük. Ülkemizde istihdam edilenlerin sayısının 32 milyon 772 bin kişi olduğu düşünüldüğünde, asgari ücretle çalışanların toplam çalışanların 3’te 1’ni oluşturduğunu görüyoruz. Bu nedenle asgari ücrete yapılacak zammın adil ve hakkaniyetli olması büyük bir önem taşıyor” dedi.
ASGARİ ÜCRETE YAPILAN ZAM ORANINDA ÜRÜN VE HİZMET FİYATLARINA ZAM YAPILMAMALI!
Özdemir, Türkiye’de asgari ücretlilerin sayısının azalmasına dair politikalar izlenmesi gerektiğini ifade ederek, “Esas sorun, asgari ücretli sayısının çokluğudur ve hükümetin asgari ücret üzerindeki vergi yüklerinde indirimler yapması hem işveren hem de işçi açısından daha adil bir zeminin oluşmasını sağlayacaktır. Asgari ücretliye yapılacak zamdan daha önemli olan konu, asgari ücretlinin alım gücünün artırılmasıdır. Asgari ücrete gelen zamların ardından, ürün ve hizmet birim fiyatlarına afaki zamlar yapılmasının önüne geçilmelidir diye düşünüyoruz. Asgari ücrete yapılan zam oranında ürün ve hizmet birim fiyatlarına yapılan zamlar, yine asgari ücretlinin cebindeki kazancı azaltmakta ve asgari ücretliye yaptıkları zammın misli misli üzerindeki artışlarla toplumsal ve sosyal denge bozulmaktadır.”