Kültür

Esareti kabul etmeyenlerin yeri: Xanthos Antik Kenti

Antalya'nın Kaş ilçesindeki UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan Xanthos Antik Kenti, esareti kabul etmeyen insanlarının hikayesi ve zamana meydan okuyan kalıntılarıyla dikkati çekiyor.

Abone Ol

Eşen Çayı (Xanthos Nehri) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kurulan Xanthos'ta 1950'de Fransızlar tarafından başlatılan kazı çalışmaları Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu başkanlığında devam ediyor.

"Işık ülkesi" olarak tanımlanan Likya Birliği'nin Patara, Myra, Pınara, Olympos ve Tlos ile 3 oy hakkına sahip kentleri arasında yer alan Xanthos, bir dönem başkentlik yapması dolayısıyla da Likya Birliği'nin bir dönem idari merkezi olarak da kabul ediliyor.

Likya dönemi dikme anıt mezarları, antik tiyatrosu, ana caddesi, bazilika, kiliseleri ve kaya mezarlarıyla öne çıkan Xanthos, kalıntıların yanı sıra kentte yaşanan savaşlarla ilgili anlatılan hikayeleri ve hüzünlü geçmişiyle de misafirlerini tarihte yolculuğa çıkarıyor.

Xanthos'un, "tarihin babası" olarak bilinen Herodot'un anlattığı üzere yaşanan kuşatmalarda yenileceklerini düşününce bağımsızlık ve özgürlükleri uğruna ölümü seçerek esaret altına girmeyi kabul etmeyenlerin şehri olduğu tarihi kaynaklarda yer alıyor.

"Likya Uygarlığı'nın tam anlamıyla hissedildiği bir kent"

Kazı Başkanı Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu, AA muhabirine, Xanthos'un hikayeleriyle ziyaretçilerini adeta tarih sahnesinde farklı bir yolculuğa çıkardığını söyledi.

Xanthoslu Likya Beyi Sarpedon'un Troia savaşında Anadolu birliği için can verdiğini belirten Kasapoğlu, Sarpedon'un Hektor'a 'Ben ta uzaklardan geldim, anaforlu Xanthos'tan, uzak Likya'dan; karımı ve çocuğumu koydum orada, yoksulların göz dikeceği bir sürü mal mülk bıraktım. Savaşa sürüyorum Likyalıları yine de, kendim de en öndeyim; işte bak!'" şeklindeki unutulmaz söylemi bulunduğunu kaydetti.

Kasapoğlu, "Kent ayrıca esareti kabul etmeyenlerin şehri olarak da biliniyor. Xanthos halkı kuşatma altında kaldığı iki süreçte de son ana kadar savaşıp, yenileceklerini anlayınca geride kalan kadın ve çocukları toplu bir şekilde ölümü seçiyor." diye konuştu.

Xanthos'un konumu dolayısıyla ciddi bir kültür turizmi potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Geçtiğimiz yılki verilere göre kenti 50 bin civarında turist ziyaret etti. Karşılama merkezinin hayata geçirilmesi ve renovatif çalışmaların tamamlanmasıyla bu sayı en az 3'e katlanacaktır." dedi.

Xanthos'ta Likyalı halkın sürekliliğinin yüzlerce yıl sürdüğünü anlatan Kasapoğlu, "Hem Roma İmparatorluk, hem de Doğu Roma döneminde Likya beylikler dönemi anıtsal yapılarına saygı gösterilmiş ve korunmuş. Xanthos, Likya'nın erken döneminden en son evreye kadar bütün kültürel dokusunu içinde barındıran, gezdiğinizde o duyguyu size hissettirebilen bir yapıya sahip. Birçok Likya kentinde bunu göremezsiniz. Likya Uygarlığı'nın tam anlamıyla hissedildiği bir kent" ifadelerini kullandı.