CHP Uşak İl Başkanı Akgün, “24 Ocak 1993'te faali meçhul terör eyleminde kaybettiğimiz. 6 mayıs 2000'de faillerini yakalayıp 7 yıllık ayıbı bir nebze temizlediğimiz ender şahsiyet. Yıllarca cumhuriyet gazetesinde araştırmacı gazeteci kimliğiyle haksızlıkların , yolsuzlukların, yobazların üzerine gitmiş aydın, güzel insan. 30 yıl önce bugün 24 ocak ta kahpe bir suikastta yaşamını kaybeden onurlu yazarımız. Onun gözlemi ve birikimi öyle güçlüydü ki birkaç aydınımız dışında hic kimse irtica faaliyetlerini "Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar cumhuriyete karşı ayaklanacaklar." Sözleri ile derinden etkileyecek bulguları bu kadar keskince ortaya koyamadı şimdiye kadar” dedi.

“Günümüz iç siyasetinden tutunda Ortadoğu'daki gelişmeleri çeyrek asır önceden görüp okuyan dile getiren bir aydındı Uğur Mumcu. Yazdıklarını korkusuzca savunurken söylediği. 'Ben Atatürkçüyüm…” diyen Koray Akgün, şöyle konuştu: “Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır' sözleri bugün hala geçerliliğini koruyor. Hain bir suikast sonucunda bedeni parçalara bölündü belki ama onun her parçasından onu aşacak parçalar bugün hepimiz olduk. Devlet Kurmuş Büyük Önder Atatürk Türkiye'sinin aydınlık yüzü. Türk Devrimlerinin yılmaz savunucusu . Türk basının, araştırmacı gazeteciliğin onurlu , korkusuz kalemi. Özgürlük, barış ve demokrasinin bayraktarı. Uğur Mumcu'yu, kahraman şehidimiz Ali Gaffar Okkan’ı ve Türk siyasetinin değerli ismi İsmail Cem’i, minnet ve özlemle anıyorum".

CHP Uşak Merkez İlçe Başkanı Uğur Dümen de, “24 Ocak 1993 Türkiye’de yaşayan herkesin hafızasında asla silinmeyecek izler bırakan önemli bir tarihtir. Ülkesini ve halkını aydınlatmaktan başka kaygısı olmayan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında karanlık güçler tarafından vahşice katledilmiştir. Uğur Mumcu cinayetinin üzerinden 30 yıl geçmiş olmasına rağmen, onu katledenlere yönelik öfke hiç azalmamıştır. Türkiye gibi ülkelerde siyasi iktidardan bağımsız durmayı başararak halka sadece gerçekleri ve doğruları anlan basın emekçileri, gerçeklerin öğrenilmesini istemeyen gazeteciler sürekli iktidarın hedef tahtasında olmuştur. Kimi zaman yazdıkları iktidarı ve egemen güçleri rahatsız ettiği için tutuklanarak hapse atılmış, kimi zaman açıkça tehdit edilmiş, kimi zaman da tıpkı Uğur Mumcu gibi vahşice katledilmiştir. Türkiye gibi baskıcı otoriter yönetim biçimine sahip ülkelerin en temel özelliklerinden birisi halkın haber alma özgürlüğü doğrultusunda gerçeğin peşinden koşan gazetecilerin, yazarların, sanatçıların, bilim insanları ve aydınların iktidar güçleri tarafından tehdit olarak görülmesi, sık sık hedef göstermesidir” dedi.

“Geçmişte cinayetlerle, bombalı saldırılarla susturulmaya çalışılan gazetecilerin, aydınların ve bilim insanlarımızın bugün sesinin kısılmak istenmesi, doğruları yazdıkları için mahkeme koridorlarında sindirilmeye çalışılması, yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanarak yıllarca tutuklu yargılanması, halkın gerçek ve doğru haber alma özgürlüğü üzerindeki yasakçı zihniyetin gerçek yüzünü görmek açısından yeterlidir” diyen Dümen, şöyle söyledi: “CHP Uşak İl ve İlçe Örgütleri olarak olarak, karanlık güçlere karşı eşit, özgür, demokratik bir Türkiye için mücadele eden, bu uğurda canını veren Uğur Mumcu’yu ve insanlığın ortak evrensel değerlerini savunduğu için katledilen bütün basın emekçilerini, bilim insanlarımızı ve aydınlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.” BERKAY ÖZYAYLA

Editör: TE Bilişim