Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Prof. Dr. Sahiba Özgür Toplantı Salonu'nda yemek borusu tıkanıklığı hastası çocukların aileleri ve uzmanlar bir araya geldi.
Etkinlik öncesi açıklamalarda bulunan EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Dökümcü, Özofagus Atrezili'nin bebeğin anne karnındayken yemek borusunun oluşmamasıyla ilgili bir rahatsızlık olduğunu söyledi.
Hastalığın 3 bin doğumda 1 görüldüğünü kaydeden Dökümcü, "Yemek borusu, üst tarafta tıkanıyor ve mideyle birleşemiyor. En sık gördüğümüz tiplerden bir tanesi de yemek borusunun nefes borusuyla birleşmesi. Bebekler doğduktan sonra anne sütüyle beslenme sırasında kendi tükürüklerinde ya da anne sütlerinde boğulur gibi kötü anlar geçirebiliyorlar. Böyle durumlarda yemek borusunun tıkanıklığından şüphelenip tetkikler yapılıyor ve genelde tanı bu şekilde konuyor." dedi.
Dökümcü, yemek borusu oluşmayan bebeklerin tedavilerinin hızlı bir şekilde yapılmasının önemli olduğuna işaret etti.
Erken dönemde bebeklerin yemek borusunun uç uça getirilip birleştirilebildiğini anlatan Dökümcü, "Her hastanın uç uca birleştirme şansı olmuyor. Böyle durumlar genelde erken dönemde değil. 1 yaş civarında yemek borusu yerine mideden ya da kalın bağırsaktan yemek borusu ameliyatları yapıyoruz. Bunların da bazıları açık bazıları kapalı, hatta robotik yöntemle oluyor." diye konuştu.
Dökümcü, Ege Üniversitesi'nde yılda ortalama 15 bebeğe yemek borusu tıkanıklığı ameliyatı yaptıklarını da söyledi.
Türkiye Özofagus Atrezili Çocuk ve Aile Destek Derneği Başkanı Bilge Sesli ise derneklerini 2015 yılında kurduklarını, 500 üyelerinin bulunduğunu kaydetti.
Yaptıkları çalışmalarla hasta çocukların ailelerini ve bilimsel çalışmaları desteklediklerini belirten Sesli, bu hastalığa sahip ortalama 350 bebeğin dünyaya geldiğini aktardı.
Dernek üyesi Levent Odabaşı ise kızına doğumunun ardından yemek borusu tıkanıklığı teşhisi konduğunu, yapılan ameliyatlarla kızının sağlığına kavuştuğunu anlattı.
