Kültür

Önce ABD’ye sonra Almanya’ya uçtu ve nihayet kendi topraklarına kondu

İlk kez 1966 yılında Uşak’ta bulunan ve ABD’ye kaçırılan, sonra Uşak’tan Almanya’ya kaçırılan Kanatlı Deniz Atı Broşu nihayet kendi topraklarına döndü.

Abone Ol

Uşak Valisi Salim Demir, Uşak Milletvekilleri Mehmet Altay ve Özkan Yalım ve de İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Nacar ile birlikte Uşak Tren Garı’nda yeni yapılan Uşak Arkeoloji Müzesi’nde Kanatlı Deniz Atı Broşu’nun Uşak’a geri geldiğini müjdeledi. Broş önünden basın açıklaması yapan Demir, yeni müzenin de dünyanın en son güvenlik sistemleri ile donatıldığını ve bir ay sonra resmi açılış yapılacağını da duyurdu.

DÜNYA STANDARTLARINDA GÜVENLİK TEDBİRLERİ VAR

Uşak Valisi Salim Demir, tarihi Uşak Tren Garı alanında yapılan yeni Uşak Arkeoloji Müzesi’nde, 1966 yılında Güre Köyünde çıkarılıp ABD’ye, daha sonra Uşak’tan kaçırılarak Almanya’ya götürülen ve paha biçilemeyen Lidya dönemine ait Kanatlı Deniz Atı Broşu’nun artık çıkarıldığı topraklarda yani Uşak’ta sergileneceğini açıkladı.

Demir, “ Şu anda arkamızda bulunan Kanatlı Deniz Atı Broşu nihayet kendi topraklarına döndü.. Bu broş, mitolojide; hem karada, hem denizde ve havada hareket eden bir canlı yaratığı temsil ediyor.

Çok uzun bir süre ve uğraştan sonra yeniden Uşak’ımıza dönen bu paha biçilmez hazinemizin hayırlı olmasını diliyoruz. Bundan sonra binlerce insan bu broşu ve Karun hazinelerinin diğer parçalrını görmek için Uşak’ımıza gelecek ve bizde onarlı ağırlayarak Uşak’ımızı tanıtma fırsatı bulacağız. Şu anda yaklaşık 400 parça olan Karun Hazineleri’nin 184 parçası burada sergilenecek. Zaman içerisinde diğer parçalarda yer ayarladıkça sergilenecek” dedi.

Demir, “Müzemiz çok güzel. Türkiye’de aynı özellikleri taşıyan çok sayıda müzeden farkı yok. Ancak bizim müzemizin artıları çok fazla simülasyon gösterilerinde ve canlandırmadan oluşan bölümlerimiz de var. Müzemizin resmi açılışı bir ay sonra yapacağız.  Biz siz basın mensupları vasıtası ile Uşak Milletvekili Sayın Mehmet Altay’ın fikri ile böyle bir duyuru yapmak istedik. Hayırlı olsun. Hem tarihi zenginliklerimizin tanıtımı, hem kütüphanemiz ve müzemizin açılışı için bir bakanımızı da kentimize davet etmeyi düşünüyoruz.

Burada son sistem farklı bir güvenlik uygulaması var. Bütün bina kameralarla donatılmış durumda.  Bir merkezden gözetleniyor ve kayıt altına alınıyor. Biz bugün buraya geldiysek en az üç aya kayıt altında tutuluyoruz. Burada güvenlik sistemi sadece Türkiye standartlarında değil, dünyanın en ünlü müzelerinde güvenlik nasıl sağlanıyorsa yeni müzemizde de bu sistem uygulanıyor. Kültür ve Turizm bakanlığımız bu konuda çok mesafe aldı” şeklinde açıklamasını tamamladı.

“KENDİ TOPRAKLARINDA KENDİNE YAKIŞIR BİR MEKNADA SERGİLENECEK”

AK Parti Uşak Milletvekili Mehmet Altay da yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “Uşak’tan çıkarılıp 1966 yılında ülkemizden kaçırılan bu broş uzun bir süre ABD Metropoliten Müzesinde sergilendi. Daha sonra büyük bir hukuk mücadelesi ile devletimiz bu değeri ülkemize kazandırdı. Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenirken Kanatlı Deniz Atı Broşu Almanya’ya kaçırıldı.

2012 yılında Dönemin Kültür ve Turizm bakanı Sayın ömer Çelik’in gayretleri ile Türkiye’ye getirildi. O tarihten bu yana Ankara da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilendi. Doğduğu yere yani Uşak’a iadesine kadar burada sergilendi. Uşak’a yakışmayan ve güvenlik önlemi olmayan eski müzede sergilemeyi içimize sindiremediğimiz için bugün kanatlı Deniz Atı Broşu kendi şanına yakışan bir mekânda ve kendi topraklarında sergilenmeye başlamıştır. Karun hazinelerinin bu güzel mekanda sergilenmesi ile Uşak’ın ve Türkiye’mizin tanıtımına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür eder, Hayırlı olsun dileklerimi iletirim. ”

CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’da Kanatlı Deniz Atı Broşu’nun kendi topraklarına dönmesinden duyduğu mutluluğu şöyle dile getirdi: “Sayın Valimize ve Sayın Milletvekilimiz Mehmet Altay’a teşekkür ederim. Tüm Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve müze çalışanlarına çok teşekkür ederim. Broş, ikinci kez topraklarına döndü. Bu müzenin açılması ile Clandıras kanyonlar, Sivaslı Sabeste aklınıza gelen her değerimizi gösterme fırsatı bulacağız. Benim bir projem var. Antalya ve Pamukkale’ye gelen yerli ve yabancı turistleri günü birlik ya da yatılı olarak Uşak’a çekip bütün doğal güzelliklerimizi ve tarihi değerlerimizi tanıtabiliriz. Yeni müzemiz ve broşumuz Uşak’a hayırlı olsun.”

Kantlı Deniz Atı Broşu’nun öyküsü ve Karun hazinelerinin laneti

Modern zamanların en büyük sanat skandalına neden olan ‘Kanatlı denizatı broşu’ 2013 yılının mart ayında  Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından mühürlü bir kutuda ait olduğu topraklara geri döndü. Karun Hazinesi’nin bulunmasını sağlayan uzman Özgen Acar broşun sırlarını şöyle anlatmıştı:

Akıl almaz sözcük benzerliği lanet mi?

“Mitolojide denizatı, atların tanrısı Poseidon ile özdeşleştirilir. 15-35 cm boyutlarında bir deniz hayvancığı olan denizatına Latince ‘hippocampuse’ deniyor. Günümüz tıbbında ise bilgisayarın belleği ne ise beyinde bu ‘bellek’ görevini yapan bölüme de ‘hippocampus’ deniyor ve gerilemesi halinde ‘Alzheimer’ hastalığına yol açıyor. Broşu New York Metropolitan Müzesi’ne satan Amerikalı galeri sahibi de ‘Alzheimer’ oldu. Bir gün evden çıktı ve dönemedi. Bu da ABD’de lanet yakıştırmalarına neden oldu.”

Biri hastalığa yakalandı, biri mahkûm oldu

“Türkiye’de hazineyi bulanlardan bir köylü 4-5 hastalığı çektikten sonra öldü. Bu eserlerin bir bölümünü pazarlayan oğlununun evli bir kadınla ilişkisi vardı. Eşiyle ilişkisini saptayan koca, kasap bıçağı ile oğlunun kafasını uçurdu. Öteki parçalardan önemli gelir sağlayan damadı ise tarlada çift sürerken tepetaklak olan traktörün altında kalarak öldü. Bir başka kaçak kazıcı da aklını kaybetti. Ötekiler de benzeri olayları yaşadılar. Bu hazineyi İzmir’de pazarlamaya aracı olan yerel kaçakçı Afyon’da gözüne bir avuç kırmızı pul biber atılınca kör oldu. İzmir’de Amerikalı alıcıya pazarlayan önemli kaçakçı ise yedi hastalıktan öldü. Bu kişiden hazineyi alıp New York Metropolitan Müzesi’ne satan Amerikalı galerici ‘Alzheimer’ hastalığına tutulmuştu. Ekonomik bunalımdaki müze müdürü ise sahtesini değiştirince iki ayrı suçtan 17.5 yıla mahkum edildi.”

1966’da 6’ncı ayın 6’ncı günü, saat 6

“Servetiyle ünlü Lidya Kralı Karun’un gömülü hazinesinde bulunan broş, 1966’da gün ışığına çıktı. O günden beri de başı dertten kurtulmadı. Hatta bazı kaynaklara göre kumar borcuna karşılık sahtesiyle değiştirildi. Hakkındaki efsanelerden biri onu haksız yere ele geçirenlerin lanetlenmesi. İlginç olan bu eserlerin 1966 yılının 6’ncı ayının 6’ncı günü öğleden sonra saat 6’da bulunmuş olması. Batıl inançlara göre 666 şeytanın rakamı. Kanatlı denizatının bulunuş tarihinin bu rakamlarla örtüşmesi rivayetleri doğurdu.

Amerika, Türkiye, Almanya yolculuğu...

Uşak Müzesi’nin yeni inşaatı bitinceye kadar, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde özel bir bölümde sergilenecek broş, uzun bir yolculuktan sonra dinlenmeyi hak etti. 1970’den beri Karun hazinesiyle ilgili araştırmalarını sürdüren ve 1984 yılında hazinenin New York Metropolitan Müzesi’nde olduğunu belgeleri ile yazan gazeteci Özgen Acar, Türk hükümetini harekete geçirmiş ve Türkiye broşun da dahil olduğu parçaları 1993’te geri getirmişti. Ancak broş 2005’te Uşak Arkeoloji Müzesi’nden sahtesiyle değiştirilerek çalınmıştı. 2006 yılından itibaren İnterpol’ün de aradığı broş, Almanya’nın Hagen kentinde paha biçilemediği için satılamadan bulunmuş ve merkez bankasında saklanmıştı.

En önemli özelliği kanadının varlığı

“Uşak’ta soylu bir kadına ait olduğu belirlenen diğer takıların yanı sıra, bu broşun o kadının beyaz elbisesine aplike edilen altın nesnelerin yanında göğsüne tutturduğu bir aksesuar olduğu anlaşılmış. Tarihi broşu ‘başyapıt’ olarak kabul ettiren özelliği, yalnızca som altından yapılmış olması değil, benzersiz biçimde kanadının varlığıdır. Bir anlamda bu ‘mitolojik yaratık’ at gibi karada yürüyen, balık gibi denizde yüzen, kuş gibi havada uçan ilginç bir hayvanın varlığına olan inancın dünyada bilinen en eşsiz örneği.”