Uşak Belediyesi’nin 5’inci Tiyatro Festivali için kortej yürüyüşü eski belediye binası önünden başladı ve 15 Temmuz Şehitleri Meydanı’na kadar sürdü. Türkiye’deki bir çok kentten ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen tiyatro sanatçıları burada buluştular. Yürüyüşe duayen oyuncu Zihni Göktay ve Cemal Hünal da eşlik ederken, programda Uşak Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Ceylaner kısa bir konuşma yaptı. Ceylaner, “Sadece yol ve altyapı yapan bir kurum değiliz. Aynı zamanda buia tip kültürel ve sanatsal faaliyetlere de önem veriyoruz. Belediye olarak bizim görevimiz toplumun her kesimine hizmet vermek. Kültür ve sanat da toplumun önem verdiği bir alan ve bizler de bu noktada üzerimize düşeni yapacağız” dedi
GÖKTAY: ESKİDEN TİYATROCULARA BAKIŞ ÇOK KÖTÜYDÜ
Burada kısa bir konuşma da deneyimli oyuncu Zihni Göktay yaptı. Göktay, “Uşak’ta ve Afyon’da hiç oynamadım. Uşak’ı çok merak ediyordum ve burada 5’incisi yapılan festivalin uluslararası olması da beni etkiledi. Uşaklı vatandaşlara şunu söylemek istiyorum, şu binalar olmayabilir ama biz olmazsak hiçbir şey olmaz. Biz insana insanı insanla anlatan sanatçılarız. Annem ve babam benim eczacı, mühendis ve diş tabibi olmamı isterdi. Bana işini, eşini ve aşını iyi seç dediler. Bunları iyi seçemezsen hayatta pişman olursun dediler. Ben işimi 15 yaşında seçtim. Aileler doktor olsun bana baksın düşüncesindeydi. Bir gün Cuma namazında imam evlatları kendinize bakar düşüncesiyle yetiştirmeyin dedi. Onlar gün gelir size bakar, yeterli iyi yetiştirin demişti. Şimdi anne ve babalarını huzurevine bırakanlar da var” dedi.
“Akıl doğuştan ama aptallık sonradan” diyen Göktay, şöyle devam etti: “Allah’ın sana bahşettiği aklı iyi kullanmalısın. Bizim zamanımızda tiyatroculara ve sanatçılara kimse iyi bakmıyordu. Şimdi herkes çocuğum oyuncu olsun, ressam olsun veya müzisyen olsun istiyor.”
Türk sinemasının ilk kadın oyuncusu Bedia Muvahhit’in Suadiye’de başından geçen bir olayı anlatan Zihni Göktay, şöyle konuştu: “Bir gün Bedia Muvahhit, Suadiye’deki bir konakta görgüsüz bir kadınla karşılaşmış. Kadın kendisine, “Ah Bedia hanım; ben de tiyatrocu olmak isterdim ama babam olmaz, orospu olursun sonra diyerek karşı çıktı” demiş. Bunun üzerine Bedia Hanım da, “Ya öyle mi? Peki siz ne zaman ve nasıl oldunuz? demiş”.
-HABER/ÇİĞDEM TURAN
