Türkiye Madenciler Derneği Başkanı ve Türk Preussag AG (TÜPRAG) Metal Madencilik Genel Müdürü Mehmet Yılmaz, yeni maden mevzuatıyla ilgili yaptığı açıklamada, böyle bir değişime ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. ABD Başkanı Trump’un da madencilik faaliyetelerine izin için daha fazla inisitatif aldığını belirten Yılmaz, son çıkan maden yasasıyla ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. Madencilik sektörünün önünde olan engelleri kaldırmadan prosedürdeki değişikliklerle işlerin daha hızlı yürüyeceğini belitti. Yeraltına bulunan 3,5 trilyon dolarlık servetin bu sayede daha hızlı çıkarılacağını dile getiren Yılmaz, çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ ENGELLLERİ KALDIRMAK İÇİN OLUMLU BİR ADIM
Yılmaz, BloombergHT’ye yaptığı değerlendirmede, yeni yasanın beklemelerin önüne geçtiğini ifade etti. Yılmaz, şöyle konuştu; “Beklemelerin önüne geçilmesi anlamında bir kolaylık paketi açıklandı ve bizim maden kanunu çerçevesinde teknik ve devletin kazanımlarıyla ilgili bir iki dokunuş oldu. Sektör olarak buna olumlu bakıyoruz ve bu madencilik sektörünün önündeki engelleri kaldırmak için olumlu bir adımdır. Yeraltı serveti kazanılmalı, önce insan, sonra çevre ve sonra maden diyoruz. Maden bittikten sonra alanı rehabilite edip doğaya geri iade etmemiz lazım. Dünyada artık yeşil dönüşümden bahsediyoruz, yer altı ve yer üstü kaynaklarının karbonize olduğu bir dönüşüm var. Enerji yenilenebilir enerji ve elektrifikasyona giden adımlar var ve bu şu anlama geliyor, daha fazla madencilik yapma. Daha fazla nikel, kobalt ve nadir elementler bulmak gerekiyor. Yeşil dönüşüm için 6 ila 9 kat daha fazla madencilik yapmak gerekiyor. Madencilik her yerde yapılmalı mı? Biz sürdürülebilir bir madencilik felsefesini her yerde oturtmak gerektiğini düşünüyoruz”.
YERİN ALTINDA 450 İLA 500 MİLYAR DOLARLIK ALTIN BEKLİYOR
“Sürdürülebilir madencilik yapan ülkelerden destek alarak, ilkeler belirledik ve sürdürülebilir ilkelerde mutabakat sağlayıp doğru madencilik algısına katkı koymamız lazım” diyen Mehmet Yılmaz, şöyle konuştu: “Bizim için sektörün algısının düzeltilmesi ve bu sektörün memleket ve millet menfaatine daha yapıcı olarak rol almasını sağlamamız gerekiyor. O kadar büyük bir yeraltı servetimiz var ki; biz bunun tamamını harekete geçirsek dış ticaret açığını 65 milyar dolarını kompanse edip 35 milyar dolar da artıya geçeceğiz. Bizim her anlamda tam zincirimiz var mı? Biz dünyada yer altı serveti ve altın serveti olarak ciddi bir servetin üzerinde oturuyoruz. 450 ve 500 milyar dolarlık altın yeraltına bekliyor ve bunu işletecek gücümüz var, rafinerimiz var ve ürettiğimiz altını Merkez Bankası satın alıyor. Bu altın, Merkez Bankası’ndan ihtiyacı karşılamak için kuyumcuya gönderiliyor.”
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN BATARYALARINDA CİDDİ BİR SIKINTI BAŞLADI
Yılmaz, Çin ve ABD arasındaki nadir element çekişmesine de şöyle yaklaştı: “Büyük bor kaynaklarımız var ve nadir toprak elementlerinde Çin’den sonra ikinci büyük rezerv Eskişehir Beylikova’da. Amerika, Kanada, Çin, Rusya ve artık hepsi bu lokomotif sektörü kullanarak bugünlere geldi. Çin nadir toprak elementlerini satmama kararı alınca, elektrikli araçların bataryalarında ciddi bir sıkıntı başladı. Onun için biz diyoruz ki yeşil dönüşümde doğru adımlar atmalıyız, yüzde 20 mertebesinde olan madenciliğin gayrı safi milli hasıladaki oranını artırmalıyız. Bugün yüzde 1’lerdeyiz ve dünya yüzde 6 ve 7’lerde. Orman mı maden mi, çevre mi sanayi mi bu son derece kötü bir ikilem ve bize hepsi lazım.”