Gündem

Uşak'taki ihtişamlı alanda başlayan Hristiyan tarikatı, Kuzey Afrika'ya kadar yayıldı

Uşak’ta hafta sonu Pazar günleri en çok ziyaret edilen alanlardan biri de Karahallı’daki Clandras şelalesi ve Pepouza Antik kentinin güzelliğini görüntüleyen Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği’nden Alp Arslan Dur, köprünün ve altından akan Banaz Çayı’nı tüm ihtişamıyla gözler önüne serdi.

Abone Ol

Uşak’ın Karahallı ilçesinde bulunan ve Ulubey kanyonlarının uzantısı olan Pepouza Antik kenti, bulunduğu alandaki güzelliğiyle dikkat çekiyor. Burada doğal olarak yer alan yaklaşık 8 kilometrelik bir yürüyüş parkuru bulunuyor. Frigyalılar döneminde inşa edilen ve 2500 yıl öncesine dayanan Clandras su kemeri hala dimdik ayakta ve buradaki suyun seviyesi son yıllarda azalsa da beğeni ve ilgiyle ziyaret ediliyor. Pepouza Antik Kenti, Roma dönemi mimarisinin izlerini taşıyan ve yapıldığı zamandaki en büyük yerleşim alanlarından biriydi.

KOCALARINDAN BOŞANAN 2 KADIN KARAHALLI’DA BAŞLAYAN HAREKETİ KUZEY AFRİKA’YA KADAR YAYDI

Burada Hristiyanlığın kayıp mezhebi Montanizm de burada ilk kez ortaya çıktı ve zaman içinde İtalya ve Kuzey Afrika’ya kadar yayıldı. Hareketi başlatan kadın Montanus’un ardından yayılmasında Priscilla/Prisca ve Maximilla isimli zengin ve dul iki kadın etkili oldu ve her 2 kadın peygamber olarak adlandırıldı. Hatta bu 2 kadının Montanus ile tanıştıktan sonra kocalarından boşandıklarına dair de rivayetler yer alıyor.

KORKUNÇ ZENLİĞE ULAŞAN BU TARİKATA EN AĞIR DARBEYİ İMPARATOR VE EŞİ VURDU

O dönemde korkunç bir zenginliğe de ulaşan Montanizm hareketine en ağır darbeyi, Bizans İmparatorlarından ve 532’deki Nika ayaklanmasında kendi vatandaşı olan 30 bin kişinin kanını akıtan I. Justinianus ve eşi Theodora vurdu. İmparator ve eşi, Uşak’ın Karahallı ilçesinde başlayan ve korkunç bir servete sahip olan bu tarikata vurdu. Dönemin saray tarihçisi Prokopios, “Justinianus bu gibi kiliselerin mallarına el koyunca, birden bire sahip oldukları her şeyi ellerinden almış oldu. Ve bir çok insan bu zamana kadar dayandıkları kaynaktan yoksun kaldı” sözleriyle bu durumu açıkladı.