Kültür

Yıllar önce, Uşak'ta da böylesine güzel üzüm bağları vardı! Kızlar bağı olmayana varmazdı!

Kula Yanık Ülke'deki üzüm bağlarının görüntüsü, bir dönem Uşak'ta da hakimdi ve kentte yoğun bir şekilde üzüm yetiştiriciliği yapılıyordu. Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Keyvanoğlu, Uşak'ın eskiden bağcılığın merkezi olduğunu ve bağı olmayanla kızların evlenmediğini ifade etti.

Abone Ol

Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Keyvanoğlu, Uşak’ta bir dönem bağ kültürünün çok yaygın olduğunu ve kentteki evlenecek kızların ilk sordukları sorunun “bağı var mı” olduğunu ifade etti. Şu anda Uşak’ın Karahallı ilçesinde üzüm yetiştiriciliği yapılırken, üretimin büyük bölümünün Kula, Salihli ve Alaşehir yöresinde olması dikkat çekiyor.

UŞAK BİR DÖNEM ÜZÜM YETİŞTİRİCİLİĞİNİN MERKEZİYDİ

Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Keyvanoğlu, Uşak’ın bir dönem üzüm yetiştiriciliğinin merkezi olduğunu kaydetti. Keyvanoğlu’nun aktardığı bilgilere göre; Uşak Ankara asfaltının sol tarafı, Dikilitaş Camii’nden Tekmen tepesi, Şehitler, Çokkozlar, Battal, Eybek ve Sultan tepe, Sülüklü Çeşme, Kadınlar Kurnası, Ziyinbeç, Aybey tepesinin sağ tarafı, Salıcı boğazı ve Çağlayan mevkiinde bağlar yer alıyordu. Üzüm bağlarının bulunduğu bölge, yeşillikten görülmez haldeyken, zamanla buradaki bağlar yok olmaya ve yerlerine konutlar yapılmaya başlandı. Konutların inşa edildiği alandaki bağlar zamanla tamamen yok oldu ve üretim, Kula, Salihli ve Alaşehir gibi Manisa’ya bağlı ilçelerde sürdü. Uşak’ta şu anda Karahallı’nın bazı köylerinde şaraplık üzüm üretimi devam ediyor.

KEYVANOĞLU: BAĞI OLMAYANA KIZLAR VARMAZDI

Uşak’ta üzüm üretiminin bir dönem yoğun bir şekilde yapıldığını kaydeden Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Keyvanoğlu, Pekmez İşhanı’nın bulunduğu bölgenin bir üzüm borsası olduğunu ve burada ciddi bir ticaret hacminin de oluştuğunu hatırlattı. Şu anda bu günlerin hatırlarla yad edildiğini dile getiren Keyvanoğlu, kentin sofralık ve pekmezlik üzümde ayrı bir yerinin bulunduğunu ve o günlerin artık mazide kaldığını söyledi.

Bağbaşı köyünün adının üzümcülükten geldiğini dile getiren Keyvanoğlu, “Haşim Tümer’in kitabında bahsettiği gibi çok zengin bir ailenin bağı yok ama bir kız istemeye gidiyorlar. Kız diyor ki bir bağınız bile yok, ben altınımı salkımımı kime göstereceğim diyor. Bağ kültürü bu kadar etkin ve baskın bir kültürdü” dedi.

BİR BAĞDA EN AZ 8 İLA 10 ÇEŞİT ÜZÜM BULUNURDU

Üzüm çeşidinin çokluğuyla yarışıldığını belirten Keyvanoğlu, bir bağda en az 8 ila 10 çeşit üzüm olduğunu ve bunların aromatik yapısının damakta ayrı bir tat bıraktığını kaydetti. Keyvanoğlu'nun aktardığı bilgiler Uşak'ta bir dönem gerçek anlamda doğal ve beşeri bir zenginliğin bulunduğunu gözler önüne seriyor.