İyi Parti 3. Olağan Kurultayını 24 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirdi. Genel Başkan Meral Akşener kongrede bence tarihi bir konuşma yaptı. Bu yaşıma kadar böylesini ne duydum ne gördüm. Başka biri bu tarz bir konuşmayı muhtemelen basına kapalı bir ortamda yapardı ama Akşener bütün Türkiye’nin önünde deyim yerindeyse partisine “ayar” verdi.

Akşener’in asabiyeti zaman zaman doruk noktalara ulaştı, partili arkadaşlarına demediğini bırakmadı, yine de eller kızarıncaya kadar alkışlandı.  Bunca söze kime söylendi? Alkışlayanlar kim? İşin doğrusu ben anlayamadım! Böyle bir ortamda ben olsam hiçbir suçum olmasa bile moralim bozulur, alkışlayamaz, bravo diyemezdim.

Akşener “Hesap vereceğim, ‘sonra’ hesap soracağım”  derken tam olarak neyi kastetti bilmiyorum ama seçimle alakasız bir konuyu ele aldı ve parti içinde ceplerini, makamlarını düşünen insanların olduğunu iddia etti ve bir torbayı da yanında getirerek kendisini noter makamı gibi görüldüğünü ifade etti. Bütün bunlardan sonra Akşener her ne kadar “Bir başarısızlık varsa bunun tek sorumlusu benim” dese de faturayı kongrede azarladığı bu arkadaşlara kesmiş gibi görünüyor. Fatura kesilince bilet de kesilmiş oluyor haliyle. Genel Başkan böylelikle yenilenme diye tabir ettiği süreci de işletmiş olacak diye düşünüyorum.

YEREL SEÇİMDE İTTİFAKLAR OLURMU?

Şimdiden bununla ilgili kesin bir yargıya varmanın doğru olmayacağı kanaatindeyim. Akşener’in siyasi manevralarına  bakarsak saman alevi teriminin “cuk” diye oturduğunu görüyoruz. Çabuk parlıyor ama hemen geçiyor, bunu 6’lı masaya gidiş dönüşlerinde görebiliriz. Kongrede yaptığı konuşmada  masadaki “eski” partnerlerine karşı ağır laflar etti ama bunun böyle devam edeceğini düşünmüyorum.  Yerel seçimlerde “Erdoğan Düşmanlığı” ağır basabilir.  Mesela CHP’ye sadece şunu diyebilir “Ya HDP veya YSP ya da biz”.  Tabi siyaset bu, 1+1  her zaman 2 etmiyor.

PİŞMANIN DERKEN TEŞEKKÜR ETMEYİ İHMAL ETMEDİ

24 Haziran Genel Seçimlerine İyi Parti’nin de katılabilmesi ve Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için CHP’li 18 milletvekili 22 Nisan 2018'de İYİ Parti'ye geçmişti. Bu olay o dönem büyük tartışmalara neden olmuş hatta CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in gözyaşlarını tutamaması günlerce konuşulmuştu. Akşener, Cumartesi günü yaptığı kongre konuşmasında bütün bu yaşananları “HAYATIMIN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞI” olarak niteledi.  Her nedense bu sözü söylediğinde de salon ayağa kalktı, bir sevinç, bir alkış.... Sanki CHP’ye karşı içten içe bir rahatsızlık, bir hazımsızlık vardı da şimdi o gün yüzüne çıktı. Genel başkan çıkıyor aldığı bir karardan duyduğu pişmanlığı vurguluyor, yanlış yaptım diyor, pişmanım diyor, hayıflanıyor…. Herkes alkışlıyor, ıslıklıyor, bravo diyor. İşin garibi bunları derken bile  bu milletvekillerini veren CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir kez daha teşekkür etmeyi ihmal etmiyor, “Ömer Seyfettin’in Diyeti”ni ödemeye devam ediyor.