Ziyarette Muhtar Caran’a, Kaşbelen köyünde yaşayan emekli öğretmen Mustafa Karadedeli ile  ziyareti organize eden Hakkı Karadedeli ve kardeşi Aydın Karadedeli  eşlik etti. Kaşbelen Köyünde 1954-1960 yılları arasında öğretmenlik yapan Zeki Osmancık (88)  ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hatıralarını albümler halinde saklayan  Osmancık Kaşbelen Köyü İlköğretim okulunda öğrencileriyle birlikte çekilmiş bir fotoğrafı göstererek eski günleri yad etti.

Köy enstitüsü mezunu olduğunu söyleyen Osmancık ; “O günlerde Türkiye’de sadece 22 yerde köy enstitüsü vardı. Ben Eskişehir’de başladım, orada 3. Sınıfa kadar okudum, orası Mahmudiye, Hamidiye  diye iki bölümdü. Mahmudiyeyi kaldırınca öğrenci sayısı fazla olduğundan 2’den 3’e geçenlerle 3’ten 4’e geçen öğrencilerin bazılarını başka okullara naklettiler. Bizden 26 kişiyi Kastamonu’ya naklettiler. Kastamonu’dan mezun oldum.” Dedi.

1954-1955 Yılı eğitim öğretim yılının başında Mende (Kaşbelen) köyüne öğretmen olarak tayin edilen Osmancık 1960’a kadar bu köyde çalıştı.  Daha sonra  Muharremşah  köyü ve Uşak Merkezde çeşitli okullara çalışan Osmancık 1981 yılında emekli oldu.

Mende köyünde unutamadığınız bir anınız var mı? Sorusuna, “Oradaki her gün unutulmaz bir anıydı” diye cevap veren Osmancık şunları söyledi; “Bir gün köyün ileri gelenlerinden Bekir Çavuş Dede, İdris Dede ve Hacı Mehmet Dede  biraya geldiler zaten üçü bir araya geldi zaman muhabbet gani olurdu, o gün de ileriden geriden konuşurken bahis savaştan çıktı; İdris dede ile Hacı Mehmet dede Çerkez Ethem’in mahiyetindelermiş, İnönü’nün askerleri gelirken İdris dede makineli tüfeği doğrultmuş, gelenleri vuracak tabi, Hacı Mehmet Dede “ne yapıyorsun sen”  demiş, gelenler İnönü’nün askerleri, eliyle makineli tüfeğe vurmuş, tüfeğin namlusu  yukarı kalkınca mermiler boşa gitmiş. Böyle bir anı anlatırlardı, ben de onları dinlerdim.”

Kahveci Mehmet’in kardeşi Ömer Ağa vardı onların koyun sürüsü vardı. Koyunları kaybolmuş gece yarısı elime bir fener aldım o fenerle birlikte ata bindim koyun aramaya gittim, Melekoğlu’nda buldum (Şu an Uşak Üniversitesi 1 Eylül Kampüsünün bulunduğu yer) sürdüm geldim.

Beni en çok duygulandıran yaren odasına girdiğim zaman 7’den 70’e hepsi ayağa kalkarlardı, Bekir Çavuş dahi ayağa kalkardı “Hocam buyur” diye en başa otururdu. Ben de böyle yapmayın derdim onlar “Hocaya saygımız sonsuz” derlerdi. Beni çok severlerdi aşağı yukarı Mendelilerin hepsinin birer lokma ekmeğini yemişimdir.”

Heyet, Osmancık’ın  öğretmenler günün kutlayarak ona plaket taktim etti, hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle ziyaret son buldu.

Editör: TE Bilişim