Değerli Okurlar! Kamuoyunda sanki Belediye Başkanlarının şahsen, kişisel olarak başarılı olduğu gibi bir algı olsa da bir kentte Belediye Başkanının ekibiyle başarılı olması da sozkonusu değil midir?

Zaman zaman hep aklıma gelir ve gelmiştir. Acaba bir kentte Belediye Başkanının üzerinde bir amir var mıdır? İcrai anlamda, yetki ve olanaklar anlamında yoktur demek daha doğru olur.  Pekala kentte amiri olmayan belediye başkanını kim denetler? Teoride halk denetler. Yani BELEDİYE BAŞKANINA  oy verenlerin denetlemesi söz konusu değil midir?

Gelişmiş ülkelerdeki gibi halkın denetim mekanizması  ülkemiz de  ne yazık ki pek uygulanamıyor. Öyleyse pratikte kim kontrol edebilir Belediye Başkanlarını?  Ya vicdanları ya da ekibinden iş bilen ve şahsiyet sahibi olanlar elbette. Ancak hemen belirtmek gerekirse millet olarak bir hastalığımız var. Nedir o hastalığımız? “KUVVETLİ YARDIMCIYLA, GÜÇLÜ EKİPLE ÇALIŞMAMAK”. Pekala neden böyle? İstediğiniz her şeyi yaptıramayacağınız yada yanlışlarınız olduğunda sizi uyarmasından hoşlanmadığınız veya tek adam olmayı sevdiğimiz için değil midir?

Düşünebiliyor musunuz bir kentin atanmış Valisini geçtiğiniz zaman, en büyük adam yönetsel literatürde  BELEDİYE BAŞKANIDIR. Bir kentin en büyüğü olmayı hazmetmek gerçekten kolay olmasa gerek. Bir de yıllardır sizi izleyen, beraber yiyip-içtiğiniz, beraber gönül ve yol arkadaşlığı yaptığınız insanlar var. Bunların hepsini bir kalemde silip atmanız mümkün mü? Elbette hayır. Zira beş yıl sonra yine onların içinde olmanız muhtemel. Elbette seçmenler olarak bunları biliyor, belediye başkanlığının zorluğunu da takdir ediyoruz. Öyleyse bu insanlara hem yardım etmek, hem de Kentimiz için en iyiyi bulmak adına ne yapmalıyız? Bu sorunun yanıtı için kafa yormak da gerekmez mi?

Her ortamda defalarca tekrarlıyorum. Seçeceğimiz insanlara tek başına karar vermeyip ekiplerini de görmek gerekir diye. Bakınız! ABD’ye. İster beğenin isterse de  beğenmeyin. Adamlar aylar öncesi başkan adaylarını halka takdim ediyor. Başkan adayları ne yapmakta?  Onlar da ekibini seçim öncesi halka tek tek tanıtmakta. Böylece seçim sonrası halk da en az düzeyde yanılmış olmakta. Pekala biz de durum ne?  Seçiyorsunuz adamı.  Bir de bakıyorsunuz ETRAFINA DOLDURMUŞ HİÇ DE SEVİLMEYEN TİPLERİ, liyakatsiz, beceriksiz, sükse yapan, hava atan insanları.  Hırsızları ve de çalışmayı sevmeyen yandaşları. Yapacağınız bir şey kaldı mı artık kocaman bir beş sene onları izlemekten başka.

Kim ne derse desin, günümüzde  insanların sol-sağ gibi 1980 öncesi katı görüşlerinin artık yumuşadığını görmekteyiz. Bu kentin Belediye Başkanları CHP”li, MHP”li, AKP”li, DSP”li, İYİ PARTİLİ olsa da seçildikten sonra elbette ki ilkler kenti  UŞAK”ın  Belediye Başkanıdır, sonuçta bu kentin çocuklarıdır. Bir tanesinin bile bu güzelim kent için olumsuzluk içinde olduklarını/olacaklarına da inanmadığımı da ifade etmek isterim.  Ancak dünya görüşleri nedeniyle çalışacak ekipleri farklılık gösterecektir elbette. Bu da son derece doğaldır. Unutmayalım ki artık günümüzde rutin işleri var Belediyelerin.. Bunları layıkıyla yerine getirecek ekibi olan Belediye Başkanı ancak halkla iç içe olabilir. Gözü arkada kalmaksızın. Aksi halde sadece evraklar arasında, masa başında gün geçiren, kabul yapan  bir bürokratınız olur çıkar sadece.  Ne cadde ve sokakları görür. Ne FAKİRİNİZİ, GENÇLERİNİZİ, YAŞLIYI, ENGELLİYİ; sorunu olanı, ne de hala suyu dışarı akan sokakları, TRAFİĞİ, YEŞİL ALANI, SOSYAL VE KÜLTÜREL İHTİYAÇLARI. Ne de başlayıp da bir türlü bitmeyen yada söz verilip de hiç başlanamayan veya adı bile anılmayan yatırımları…

Saygıdeğer Uşaklılar, sevgili hemşehrilerim!  Elbette sormak hakkınızdır. Sayın Hocam! Sorunları hep ortaya çıkarıyorsunuz ama bu konuda öneriniz ne olabilir diye de sorabilirsiniz. Önerim şudur: Seçtiğimiz BELEDİYE BAŞKANIMIZIN KİMLERLE ÇALIŞACAKLARI KONUSUNDA duyarlılık gösterelim, takip edelim. Kentimizde görüşleri farklı olmakla birlikte son derece saygın ve çalışkan insanları onlara ekiplerinde yer vermeleri için önerelim. Ekiplerine almaları için kamuoyu baskısı oluşturalım. Alalım elimize ilkler kenti UŞAK”ın bu alanda görev alabilecek ister sivil ister kamu görevlisi isterse de özel sektör hiç fark etmez, yetişmiş ehil insanlarının listesini.  Bir araya gelelim. Tespit ettiğimiz bu insanları değerlendirmeleri için Belediye Başkanımıza duyurular, çağrılar yapalım. Acaba çok şey mi istiyoruz? Yetişmiş onca insanımız var bu kentte. Bunların hepsi başkan olamaz ki. Başkanlık sadece bir kişi içindir. Diğer yetişmişlerimiz de bu anlamdaki gururlarını kibirlerini bir tarafa bırakıp taşın altına elini sokmalıdır yada sokmak zorundadırlar.

Genellikle seçimler öncesinde gerek yazı ve yorumlarımda gerekse değişik platformlarda, ortamlarda  HALKIN GÜVENİNİ KAZANAMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ KAZANMA ŞANSLARININ AZALDIĞININ unutulmaması gerektiğini çoğu kez ifade etmiştim. Gerçekten seçim sonuçları açıklandığında ne kadar haklı olduğumun ortaya çıktığını görmek beni mutlu ettiğini itiraf etmeliyim. Kim ne düşünürse düşünsün bundan böyle özellikle yerel seçimlerde adaylar ön plana çıkacaktır. Halkımız uyanmaya başlamıştır artık.

Bir çok kente göre hayli potansiyelli bir kent olan UŞAK VE BİZ UŞAKLILAR  5 yıl için seçilen Belediye Başkanımızdan daha çok şeyler bekliyoruz. Elbette beklemek de hakkımız. 1953 yılında il olduk. Yarım asırdan bu yana  HALA GELİŞMİŞ BİR KÖY gibiyiz. Belki çok haksızlık ediyorsunuz Hocam bu kente diyebilirsiniz. Sadece ben demiyorum. Bunu kentimize gelenler, bu kent için kafa yoran bir çok insan da söylüyor. Bu söylemler insanımızın, biz Uşaklıların ağırına gitmiyor mu sanıyorsunuz.? Hülasa aynen önerimi tekrarlıyorum. EKİP…EKİP…EKİP…

 Çiçeği burnunda yeni seçilen  Belediye Başkanımızın ancak güçlü, ehil, bu kentin gelişmesi için gece gündüz demeden önümüzdeki beş yıl çalışacak bir ekiple UŞAK”A HİZMET EDECEĞİNİ Uşaklılar olarak bekliyoruz. İşte bu beklenti gerçekleştiği taktirde hala gelişmiş büyük bir köy  gibi görünen Uşak  özlediği, hak ettiği yeri de bulmayacak mıdır? Uşaklılar olarak, seçmenler olarak bekleyip göreceğiz. Bu kent için yapılan her olumlu işleri projeleri taktir edeceğiz, olumsuzlukları da halkımızla paylaşacağız. Bu kentin yetiştirdiği duyarlı bir yurttaş olarak da bir görevimiz olduğunu düşünüyorum. Aydınlık yarınlar hep sizlerle olması dilek ve temennisiyle  hoşça kalın dostça kalın!