Daha önce de Mutlu Akü’nün faaliyetlerine izin verilmemesi gerektiğini belirten Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, şirketin 2013’e dek yıllık 14,400 ton atık akü geri dönüşümü yaptığını ve bu tarihten sonra atık akü işleme kapasitesini yıllık 51,725 tona, kurşun külte üretimini de yıllık 30 bin tona çıkardığını kaydetti. Akcura, bugün ise akü işleme kapasitesinin 198 bin tona ve kurşun külçe üretim kapasitesinin ise 127 bin tona çıkarılacağını belirterek, “Eğer projeleri onaylanırsa, tesiste işlenen hurda akü miktarı ve kurşun geri kazanımı yaklaşık dört katına çıkarılacak ve Türkiye’nin en büyük tesisi olacak. Yani doğaya verecekleri zarar da büyümeyle oranlı olarak artacak” dedi.
YENİ FIRINLAR VE EK DÖNÜŞÜM TESİSLERİ KURULACAK
Proje dosyasına göre; ek geri dönüşüm hatları ve yeni fırınlar kurulacak, akü parçalama/ayrıştırma ve kurşun ergitme hatlarının kapasitesi artırılacağını kaydeden Akcura, işletmede atık akümülatörler, birincil ve ikincil üretim cürufları ve hurdaları, pota üstü ve filtre tozları, oksit çamurları gibi kurşun içerikli atıkların hammadde olarak kullanıldığını kaydetti. Ülkenin her köşesinden toplanan kurşun esaslı atık aküler ve Mutlu Akü’nün İstanbul Tuzla’daki fabrikasında hatalı dökülmüş plak ve kurşun içerikli atıkların da Fırdan’daki tesise getirildiğini belirten Akcura, “Normalde Çevre İzin ve Lisans Belgesi 29 Temmuz 2025 tarihine kadar geçerliydi. Ama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünden, 16.12.2025 tarihine kadar geçerli Geçici Faaliyet Belgesi almışlar” ifadesini kullandı.
KÜLÇE KURŞUN VE AKÜ GERİ DÖNÜŞÜMÜNÜN ÇEVREYE ZARARLAR
Söz konusu durumun hava, toprak ve su kirliliğine yol açtığını belirten Akcura, şöyle söyledi: “2013’te Gedizliler, sebze ve meyve bahçelerinde ve ekili arazilerde veriminin düştüğünü söyleyerek yıllık üretimin 30 bin tona çıkmasına karşı çıkmışlar; ama maalesef engelleyememişler. Şöyle bir örnek var: 1 adet küçük kalem pil, 4 metrekare toprağı, tarım yapılamayacak şekilde kirletmeye yetiyor. Kurşun, sinir, kan ve böbrek sistemlerini etkileyen kümülatif bir zehir. Yani vücutta bir yeri bozduğunda orda durmuyor, diğer organlara da zarar veriyor. Ve vücut kurşunu hemen atamıyor. Vücuda giren kurşunun yarılanma ömrü 20 yılmış, yani 20 yılda, vücuda giren kurşunun sadece yarısını atabiliyormuş vücut.”