Sigorta pazarını ziyaret eden CHP Uşak İl ve İlçe Örgütleri mensupları, burada vatandaşla sohbet etti. CHP İl Başkanı Ali Karaoba, gerçek enflasyon rakamlarının sigorta ve diğer pazarlarda ölçülebileceğini ve bunun daha halkçı bir tutum olacağını belirterek, TÜİK’i eleştirdi.

CHP Uşak İl ve İlçe Örgütleri, sigorta pazarında esnaf ve vatandaş ziyaretinde bulundu. CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba, Milletvekili Özkan Yalım, Merkez İlçe Başkanı Uğur Dümen, İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ayaz ve partinin diğer organlarının katıldığı ziyarette, esnafa ve vatandaşa bazı broşürler dağıtıldı. Vatandaşla sohbet eden CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba, “İl yöneticilerimiz, Merkez İlçe, Kadın ve Gençlik Kolları Başkan ve yöneticileri Milletvekilimiz ile birlikte Perşembe Pazarı (Eski Sigorta Pazarı) Esnaflarımızı ziyaret ettik.  Görülen o ki herkes şikayetçi ve kızgın en büyük şikayet girdi fiyatların başta mazot ve gübre fiyatları nedeni ile artması  Ortak isteklerin başında bir an önce sandık konulması bu yanlış yönetime dur denilmesi” dedi. Çarşının pazarın artan fiyatlar nedeniyle yangın yerine döndüğünü ifade eden Karaoba, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının yüksek olmasına rağmen gerçeği yansıtmadığını ve çarşıdaki enflasyonun daha yüksek olduğunu öne sürdü.

Temmuz ayı enflasyon rakamlarının 2 gün önce açıkladığını ifade eden Karaoba, “Temmuz enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre aylık enflasyon yüzde 2,4’müş… İki gün önce İstanbul Ticaret Odası aylık enflasyon “Yüzde 4,1” dedi. Bağımsız iktisatçılardan oluşan ENAG bugün bu ayın enflasyonu “Yüzde 5” dedi geçtiğimiz ayın enflasyonu. Temmuz enflasyonu için piyasalar “Yüzde 3,2” bir enflasyon bekliyordu. Ama TÜİK’in açıkladığı enflasyon, bunların hepsinin altında. Makyaj giderek ağırlaşıyor. TÜİK gerçek enflasyonu ölçmek istiyorsa, Uşak’ın sigorta ve diğer pazaryerlerine gelsin bir baksın. Burada enflasyon nasıl. Enflasyonun hem alıcıyı, hem de satıcıyı nasıl etkilediğine bir baksın. TÜİK Başkanının, tam da enflasyon rakamları açıklanmadan önce, Saraya yaptığı ziyaret oldukça ilginç. Anlaşılan amacına ulaşmış görünüyor. Ama şunu da hatırlatalım, kalabalıkta işlenen suçun, tenhada özrü olmaz. Enflasyon istatistikleriyle oynamak, milletimizin ücretini ve maaşını taammüden gasbetmektir. TÜİK yöneticileri, Sayın Genel Başkanımızın söylediklerini dikkate alsın” diye konuştu.

“Herkes şunu biliyor ki; “Enflasyon en büyük halk düşmanıdır, en haksız vergidir.” Erdoğan milletimizi bile isteye, bu canavarın dişlerinin arasına atmıştır. Enflasyonu tarihimizde görülmemiş bir hızla azdırmıştır” diyen Karaoba, şöyle konuştu: “Bugün yıllık tüketici enflasyonu yüzde 79,6. Üretici enflasyonu ise yüzde 144,6. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile, tüketici enflasyonu, 1998 Eylül ayından bu yana en yüksek enflasyon düzeyi. Üretici enflasyonu ise Cumhuriyet tarihimizin, en yüksek seviyesinde. Böyle bir üretici enflasyonunu ne 1994 krizinde, ne 2001 krizinde, ne de 1970’lerde gördük. Her ne kadar, “Minareyi çalan, kılıfını uydurmaya çalışsa da” minare o kadar büyük ki, artık hiçbir kılıfa sığmıyor. Dünyada son bir yılda, gıda fiyatlarındaki artış yüzde 23. Bizdeki gıda enflasyonu yüzde 95. Neredeyse dünyanın 4 katı, 5 katı. Dünyada son bir yılda et fiyatlarındaki artış yüzde 13. Bizde yüzde 90. Dünyanın 9 katı. Dünyada tahıl ve tahıl ürünlerindeki fiyat artışları yüzde 28. Bizde yüzde 118. Dünyada şeker fiyatlarındaki artış yüzde 9. Bizde kaç? Yüzde 153. Erdoğan’ın bu fahiş zamları artık hiçbir kılıfa sığmıyor. Milletimiz Erdoğan’ın ne yaptığını görüyor, notunu da veriyor”.

KONUŞTUĞUMUZ HERKESİN TEK DERDİ ENFLASYON

Sigorta pazarında konuştuğu herkesin tek derdinin enflasyon olduğunu ifade eden Karaoba, şöyle konuştu: “Son dört yılda bu ülkede, üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, beş TÜİK Başkanı gördük. Gelen, hep gideni arattı… “Artık bu kadarı da olmaz, yapılmaz” denilen ne varsa oldu. Paramızın itibarını korumakla görevli kurumun itibarı, beş paralık edildi. Bundan 1,5 yıl önce, Erdoğan’a yakın bir gazete, “Bu operasyonu kim adına çektiniz?” manşetiyle, önceki Merkez Bankası Başkanı’nı hedefe koydu. Şimdi bu manşetin, Erdoğan’dan habersiz atılması mümkün mü? Elbette değil. Atanan Merkez Bankası Başkanı da, aynı gazetede kalem oynatan eski bir AK Partili vekildi. Sarayın istediği oldu. O gün attıkları manşette, “Türkiye, yüksek faizde üçüncü dünya liginde” diyorlardı. Bugün Türkiye, hala faizde üçüncü dünya liginde… Ama artık Türkiye, sadece faizde değil enflasyonda da üçüncü dünya liginin zirvesinde. Şimdi de biz soruyoruz: “Millete çekilen bu operasyonu, siz kimin adına çektiniz?” Bu sıradan bir iş değil. Hata bir kez yapılırsa, hata olur. Hata sürekli tekrarlanırsa, bu bir tercihtir. Bir kez daha soruyoruz: “Siz kimin adına bu operasyonu çektiniz?” bugün sanayici krediye erişemiyorum diye şikayet ediyor. Dövize sıkışan Hükümet, bir yandan Merkez Bankası, bir yandan BDDK eliyle, kredi musluklarını kapatmaya devam ediyor. Sanayicinin, ihracatçının elindeki dövizlere el koyuyor. Aba altından da sopa gösterip, sanayiciye “Elinizdeki dövizi satın” diye baskı yapıyor” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim