Oda hizmet binasında konuşan Alp çok üzücü olan Kahramanmaraş depremlerinden yeteri kadar ders çıkarılmadığını iddia etti.

Bundan 365 gün önce tüm Türkiye’nin hüzne  boğulduğunu ifade eden Alp; “Yaklaşık 15 milyon insanın yaşadığı 18 farklı vilayette genel anlamda 11 vilayette  1 milyon yapının az yada  çok hasar aldı 300 bin meskenin anında yıkıldı, bizi çok hüzünlendirdi, çünkü 50 binden fazla insanımız vefat etti. Bu rakam sadece bir veri değil insan canı, yok oldu gitti. Bundan dolayı üzüntülüyüz. İnşaat mühendisi olarak yapılan yanlışlarda bizlerin de payı olduğu gibi siyasi iradenin de payı var. Bir an önce bu depremden bu güne kadar dersler çıkarılmalıydı ama çıkarılmadı. Yine de bir an önce ders çıkarılmalı” şeklinde konuştu.

NE GİBİ ÖNLEMLER ALINMALI?

Alp bundan depremlere daha hazırlıklı olmak için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “

-          Öncelikle sağlam, kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile kamunun ihtiyaç ve menfaatlerini gözeten, meselelere bütüncül ve bilimsel bakabilen politik bir anlayışa ihtiyaç vardır.  

-          Afetlere hazırlık çalışmaları kaynak ve zaman gerektiren uzun soluklu çalışmalardır. Yani siyasi kadroların ihtiyaç duyduğu ve kendi dönemlerinde yapıp bitirebilecekleri gösterişli yapılar/faaliyetler olma özelliğine sahip değildir. Dolayısıyla gerek merkezi, gerekse yerel yöneticilerin esnetip gevşetemeyeceği yasal düzenlemeler yapılmalı, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için önlemler alınmalı, aksine davranışların hukuki ve cezai yaptırımları olmalıdır.

-          Rant odaklı imar düzeni ile yapılaşmada kuralsızlığın ve cezasızlığın hakim olması kaçak yapılaşmanın önünü açmakta bunun sonucunda da imar afları zorunlu hale gelmektedir. Unutulmamalıdır ki, yozlaşma kültürü büyükten başlayıp küçüğe doğru yayılmaktadır. Sermaye gruplarının, “güçlü” kesimlerin inşaatlarına göz yumup tam tersine özel düzenlemelerle hukukileştirmeye çalışılması toplumun geneline emsal teşkil etmektedir. İmarda kural kuraldır. Merkezi ya da yerel siyasi/iktisadi aktörlerin çıkarlarına göre delinmemelidir.

-          Ülkedeki riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin belirlenmesi zorunlu hale getirilmelidir.

-          Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli, rant odaklı kentsel dönüşüm anlayışı terk edilmelidir. Dönüşüm sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişmenin bir bütünü olarak ele alınmalıdır.

-          Yetkin mühendislik uygulaması muhakkak hayata geçirilmelidir. İnşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda halkın güvenli yaşam hakkının korunması ve mühendisliğin gerekliliklerinin yerine getirilmesi amacıyla bilgili, deneyimli ve etik kurallara bağlı mühendisler eliyle yapılabilmesi için, meslek kuruluşlarının sorumluluğunda yetkin mühendislik uygulamasına geçilmelidir.

-          Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; mesleğinde yetkin yapı denetçilerinin faaliyetlerine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir model hayata geçirilmelidir. Proje denetimi ve yapı denetimi birbirinden ayrılmalı, Proje Denetimi doğrudan kamu tarafında ve yetkin mühendisler eliyle yapılmalı, Yapı Denetim Kuruluşları ve Laboratuvarları doğrudan kamuya karşı sorumlu olmalı ve onun denetiminde çalışmalıdır.”

UŞAK’TAKİ BÜTÜN YAPILARIN KONTROL EDİLMESİNDE BÜYÜK FAYDA VAR

Uşak hakkında da bilgiler veren Alp Uşak merkezde yaklaşık 40 bin bina, 120 bin hane olduğunu söyledi. Bu binaların yarısından fazlasının 1999 Gölcük Depreminin öncesi yapıldığını, yönetmeliklerin o günden bu yana çok değiştiği için 99 öncesi yapılan bu binaları sıkıntı olarak niteledi. Alp: “ Binaların yapıldığı yerlerle alakalı sıkıntılar olabilir. Bir de 2018 yılı öncesi yapılan yapılara imar barışı altında verilen izinlerle bir çeşit kaçak yapının önü açılmıştır, denetimsiz kalmıştır, binalarda her türlü tamirat, tadilat, kolon kesme gibi işlemler olmuştur. Bu yüzden Uşak’taki tüm yapıların kontrol edilmesinde büyük fayda vardır” şeklinde konuştu.

Alp’a yaptığı konuşmada Oda Eski Sekreteri Celal Onur Şahal da eşlik etti.

HABER / BAYRAM ALİ KELEŞ – HALİL ASLAN

Editör: Zülal Karadedeli