Dişeti kanaması  diş eti hastalığının en belirgin göstergesi olduğunun altını çizen Diş hekimi Zafer Kazak öncelikle diş etlerimizin neden kanadığı hakkında bilgi verdi; "Bir yerde enfeksiyon varsa vücudumuzun savunma mekanizması oradaki damarları genişletir ve o bölgeye daha fazla savunma hücresinin akmasına neden olur. Damarların aşırı şişmesi dokuda ödem ve kızarıklığın yanı sıra damar duvarlarının şişip incelmesine, en ufak bir travma sonucu kanamaya neden olur. " 

Dişetinin tartara yakın kısmındaki kılcal damarlar genişleyerek tartar içindeki bakterilere karşı savunma oluşturduğunu belirten Kazak; "Elma ısırma, diş fırçalama gibi diş etlerinde mekanik baskı oluşturan eylemlerden sonra genişleyen kılcal damarlar travma geçirerek kanamaya başlar. Diş eti kanaması sorunu ancak neden olan tartarın çıkarılmasıyla çözülebilir. Tartar alındıktan sonra kılcal damarlar daralır, ödemli ve kırmızı görünüm kaybolur ve diş eti eski sağlıklı pembe görünümüne geri döner. " dedi.

İltihaplar ve Yüzeysel Kanamalar Önemli

Diş eti kanamalarının ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Kazak; " Eğer bunun sonrasında bakımı tekrar düzenli bir şekilde yapıp diş ve diş eti üzerindeki plak dediğimiz besin artıklarının, mikro seviyede öğütülmüş olan ve dişlerin üzerinde biriken kısımları uzaklaştırırsak tekrar sağlıklı hale dönebiliriz." sözlerini kaydetti. 


Fakat bu aşamada diş bakımını düzenli ve olması gereken biçimde yapılmaması halinde bir ileri aşamasında diş etinin üzerindeki yüzeysel kanamalar ve iltihaplar oluşmaya başlayacagına vurgu yaptı. Bu aşamada ise  diş hekimine gidilerek daha profesyonel bir temizlik yaptırmanın zorunlu olduğunu belirtti. 

Bu dönemde  diş temizliğinin doğru bir şekilde yapılmaması; kemik erimelerine doğru giden diş eti hastalıklarının zeminini oluşturduğunu belirten Kazak "Bu da artık o dişi kaybetmemize giden yolda çok önemli bir problem yaratacak durumdur. Eğer diş eti kanamalarımız varsa mutlaka diş hekimimizi ziyaret etmeliyiz ve diş hekimimizin önerdiği şekilde bakımları yapmaya başlamalıyız." dedi

Editör: Duygu Bekmezci