Büyük Birlik Partisi MYKY Üyesi ve partinin Uşak sorumlusu sanayici Uğur Karaca, ABD ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yaptığı açıklamalara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’deki temaslarına dair yorumlarda bulundu. Pelosi’nin ifadelerinin maksatlı olduğunu ve kabul edilemeyeceğini belirten Karaca, Türkiye ve dünyanın yaşadığı zorlu süreçle ilgili olarak da, “Evet tüm dünyada olduğu ülkemizde de zor günler yaşanıyor ama tüm zorlukları atlatacak güce de iradeye de sahibiz. Birlikte başaracağız” dedi.

Büyük Birlik Partisi MYKY Üyesi ve partinin Uşak sorumlusu sanayici Uğur Karaca, ABD ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yaptığı açıklamada, “Azerbaycan-Ermenistan sınırında yaşanan çatışmalardan Azerbaycan'ın sorumlu olduğu” iddiasının bilinçli ve kasıtlı olarak ortaya atıldığını ifade etti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Uğur Karaca, “Pelosi’nin konuşmasının içeriğini ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında süregelen durumu değerlendirmeden önce, kısaca, ABD’nin, son dönemde, uluslararası alanda attığı adımlara dikkatinizi çekmek istiyorum. ABD’nin, Ukrayna’da, Ermenistan’da, Afganistan’da, Suriye’de, Irak’ta, İran’da ve Yunanistan’da yaptığı hamleleri bütün olarak değerlendirdiğimizde; ya “aklını ve vicdanını tamamıyla kaybetmiş bir siyasi iradeyle” ya da “yeni bir dünya savaşı çıkarmaya çalışan bir organizasyonla” karşı karşıya olduğumuz izlenimine kapılıyoruz. Neredeyse tümü Türkiye’yi doğrudan etkileyen söz konusu örneklerin tamamında, ABD politikaları, bölge ve dünya barışına önemli zararlar veriyor. Azerbaycan’la ilgili, Pelosi’nin açıklamaları, dolayısıyla ABD’nin tutumu, gerçeklikten ve iyi niyetten uzak olmasının yanında, mevcut problemlerin barış ve diplomasi yoluyla çözümüne de engel oluyor” dedi.

“30 yıl boyunca; Karabağ’ın işgalini; Ermenistan’ın hocalı başta olmak üzere soykırım niteliği taşıyan katliamlarını; Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırılarını görmezden gelenlerin; Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullandığı zaman, “uluslararası hukuk” diye ortaya çıkmalarının; hiçbir noktasında, hiçbir dakikasında, zerre miskal samimiyet yoktur” diyen Karaca, şöyle devam etti: “Ermenistan üzerinden, Rusya, Azerbaycan, İran ve Türkiye arasında bir “ihanet karakolu” oluşturmaya çalışan ABD’nin, bölge barışını, en çok da kuklası haline getirdiği yönetimi aracılığıyla, Ermenistan’ı ateşe attığını görüyor, Ermenistan’ı tekrar uyarıyorum. Tarihin çöplüğü, küçük menfaatler için emperyalizmin oyuncağı olan, misyonu tamamlandığında, vaat edileni almak bir yana, elindekinden de olan, bedbaht kukla devletlerle, topluluklarla doludur. Bu akıbete doğru yürüyorsunuz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’deki temaslarını da değerlendiren Karaca, şöyle söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın, Birleşmiş Milletler’in 77. Genel Kurulu görüşmelerinde yapmış olduğu konuşmayı dikkatle takip ettik. Konuşmanın, dolayısıyla Türkiye’nin mesajlarının, çok kritik bir dönemin içinden geçtiğimiz günlerde, üye ülkeler ve dünya kamuoyu için önemli mesajlar muhteva ettiğini düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, yaptığı konuşmada; Koronavirüs salgınının ardından, küresel sorunların çözümünde uluslararası dayanışmanın önemi; Türkiye'nin salgın sürecinde hiçbir ayrım gözetmeden 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa sağladığı destek; Türkiye'nin, iklim değişikliğiyle mücadeleye verilen önemin göstergesi olarak Paris Anlaşması'nı geçen yıl onaylaması; Salgının tedarik zincirlerinde yol açtığı aksaklıklar sebebiyle ağır darbe alan küresel ekonominin Rusya-Ukrayna savaşıyla yeni bir şok dalgasına daha maruz kalması; Artan enerji, gıda ve hammadde fiyatlarının oluşturduğu enflasyon baskısının, dünya çapında tüm ekonomileri ve sosyal refahı menfi yönde etkilemesi; Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin tavrı ve barışa katkıları; Suriye’de yaşananlar, terör, göçler önemli konulardır. NATO ve “İslam düşmanlığı” konularında, “net”, “anlaşılır” ve “doğrudan” mesajlar verdi. Daha önce de çeşitli vesilelerle dile getirdim: Haklıyız ama bugünün dünyasında, güçlü değilseniz haklı olmanız bir anlam ifade etmiyor. O nedenle daha güçlü olmalı, bunun için daha çok çalışmalı, daha çok üretmeli, üretimde verimliliği ve kaliteyi artırma yönünde adımlar atmalı, hepsinden önemlisi milletçe, birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Milletimizi hedef alan, birliğimizi hedef alan, bağımsızlığımızı hedef alan, yıkıcı faaliyetlerin provokasyonlarına alet olmamalıyız. Evet problemlerimiz var. Evet tüm dünyada olduğu ülkemizde de zor günler yaşanıyor ama tüm zorlukları atlatacak güce de iradeye de sahibiz. Birlikte başaracağız”. FEZYİ DAVULCU

Editör: TE Bilişim