Hastane bünyesinde 33 yıl önce kurulan ünite, 3 basamaktan ve 25 yataktan oluşuyor.
Ünitede, halk arasında "yaşamaz" denilen bebekler, doktor ve hemşirelerin, özverili çalışmalarıyla tedavi edilerek ailelerine kavuşturuluyor.

Sorumlu Hekim Uzm. Dr. Nurdan Öztürk Taşar, prematüre bebek takibinin iğneyle kuyu kazmaya benzediğini, bazen iki adım ileriye bazen de üç adım geriye gidilebileceğini söyledi.
Burada prematüre bebek sahibi aileleri sabırlı bir süreç beklediğini dile getiren Taşar, şöyle konuştu:
"Bu sadece hekim, hemşire işi değil, ailenin iş birliği, sabrı ve katkısı da bizim için çok değerli. Aslında bu ailelerle birlikte ortaklaşa yürüttüğümüz bir süreç. Prematüre bir bebek doğduğu zaman aileler çok umutsuz oluyor. Süreçte nelerin kendilerini beklediğini bilemiyorlar. Tabii kafalarında en büyük soru işareti; 'burada olur mu? Başka bir yere götürelim mi? Göndermeniz gerekir mi?' Evet burada olur. Burada biz bu işi yapıyoruz, yaptık. Siz de artık bebeğinizi 'güle güle büyütün' dediğimizde o mutluluğun zaten ne bir tarifi ne de bir karşılığı var."

PIŞPIŞLAYIP NİNNİ SÖYLEYİP KONUŞUYORLAR
Taşar, prematüre ünitesinde tecrübeli ve donanımlı hemşirelere sahip olduğunu ve bir yılda yaklaşık 100 bebeği sağlıkla taburcu ettiklerini vurguladı.
Bu noktada kendisinin, hekim arkadaşlarının ve hastanenin çok şanslı olduğunu aktaran Taşar, "Başlı başına zaten yenidoğan hekimliği ve bebek hemşireliği, sadece teorik olarak katılan bir süreç değil. Mesai saatleriyle sınırlı olan bir bakım süreci değil. Mesai kavramımız yok. Yenidoğan en temel bakımlarının bile bizler tarafından karşılanan canlının en masum, en ihtiyacı yüksek hasta grubu. O yüzden biz burada bebeklerimize anne şefkatiyle yaklaşıyoruz. Annelik şefkatini ön planda tuttuğumuz için mesai, iş ya da sadece bakımla kısıtlı kalmıyor. Pışpışlıyoruz, ninni söylüyoruz, konuşuyoruz. Annelerin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyoruz. Burada bu kadar küçük bebekleri sağlıkla, başarıyla taburcu etmemizdeki püf noktası da bu. Anne şefkati." diye konuştu.

Prematüre ünitesinde 10 yıldır çalışan hemşire Sevgi Gökdoğan da çalışma tempolarının yoğun olduğunu belirterek, severek ve mutlu bir şekilde mesai harcadıklarını kaydetti.
Hemşirelerin bebekleri çok sevdiklerine dikkat çeken Gökdoğan, "Bebeklerimize anne şefkatiyle yaklaşıyoruz. Burada tedavi olan bebeklerimizin annelerinin kesinlikle gözü arkada kalmasın. Her türlü bakımları en iyi şekilde yapılıyor. Her taburcu ettiğimiz bebek de bize mesleki açıdan çok büyük bir doyum sağlıyor."dedi



