Şap hastalığının çift tırnaklı hayvanlarda görülen akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyon olduğunu belirten Mamçu, “Etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirüs alt grubunda yer alan şap virüsüdür. Yedi farklı serotipi olduğunu söyleyebiliriz. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirir. Hastalık, bulaşma oranı yüksek olduğu için duyarlı hayvan topluluklarında salgınlara yol açabiliyor” şeklinde konuştu.

 
İştahsızlığa Dikkat Edilmeli
 

Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalmanın ilk klinik bulgular olarak tanımlandığını ifade eden Mamçu sözlerine şöyle devam etti; “24 saat içerisinde salya akışı başlar, dilde ve diş etinde veziküller şekillenir. Dildeki yaraların (lezyonların) genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla ikinci bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalıyorlar. Hastalığın en belirgin yayılma yolu, havada bulunan virüsun solunum sistemi ile alınmasıyla gerçekleşiyor. Enfekte veya kuluçka dönemindeki hayvanlar solunum, deri, vücut çıkartıları, süt ve sperma ile virüsü saçıyor. Şap hastalığı kontamine yani hastalık bulaşık hayvan ürünleri, bulaşık araç ve aletler, insan, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgâr ve nakil araçları ile de bulaşabiliyor.” 

Tedavisi  Yok

Şap hastalığının esas olarak hayvanların hastalığı olduğunu vurgulayan Mamçu, “İnsanlara enfekte hayvanlar ile temas, enfekte et ve süt ürünleri ile nadiren bulaştığı biliniyor. Şap hastalığına yakalanmış hayvanların tedavisi bulunmuyor. Bu nedenle hastalık kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Etkin aşılama ile hastalığın bulaşması önlenebiliyor. Hasta hayvanlar ve bunlar ile temas etmiş hayvanlar öldürülerek virüs kaynağının tüketilmesi ve virüsün hayat seyrinin kırılması amaçlanıyor. Hasta ve hastalıktan şüpheli hayvanlar öldürülüyor, yakılarak veya gömülerek imha ediliyor. Aynı şekilde kontamine malzemeler, süt ve et gibi benzeri ürünler de önlem olarak imha ediliyor.” sözlerini kaydetti.

Şap hastalığının çok nadir olarak insana bulaştığının altını çizen  Mamçu, “Ancak hasta hayvanın yarasına, derisine, et veya sütüne çıplak el ile temas halinde bulaşma riski oluşur. Şap hastalığı insanlarda doğrudan ölümcül olmamakla birlikte, virüsün belirtileri ve semptomları insanlar için rahatsız edici olabilir.” dedi.

Editör: Duygu Bekmezci