CHP Uşak Banaz İlçe Kadın Kolları tarafından Cumhuriyet gecesi düzenlendi. Geceye CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba, CHP Genel Merkez Kadın Kolları MYK üyesi Hatice Semerci, Merkez İlçe Başkanı Uğur Dümen, İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ayaz, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Leyla Özler ve il yöneticileri katıldı. Gecede kadınlar gönüllerince eğlendi ve cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili sunumlar yapıldı. Şiirlerin okunduğu gecede bir açıklama yapan CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba, hükümetin son vizyon projesine değindi.

Programın açılışında bir konuşma yapan CHP Uşak İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ayaz, “Kurtuluş Savaşı meydanlarında verdiği onurlu mücadelenin, medeniyet kulvarındaki devamıdır. 200 yıllık geri kalmışlığa ve onlarca yenilgiye karşı, milletimizin bulduğu çözümün adıdır. Atamız, tüm bu süreci şu sözlerle özetlemiştir: “Uçurum kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygıyla tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet… Ve bunları başarmak için aralıksız devrimler… İşte Türk genel devriminin bir kısa deyimi…” Bu onurlu mirasın sahipleri olarak, Cumhuriyetimizin 99. yaşını bir kez daha, gururla kutluyoruz. Atamızı ve silah arkadaşlarını bir kere daha saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Milli bayramlarımız, geçtiğimiz zorlu yolları hatırlamak, geçmişten ders çıkarmak için de önemli bir fırsattır. Cumhuriyet nedir ve sultanlıktan farkı nedir? Büyük Atatürk; Cumhuriyetimiz ikinci yaşına girerken, İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda, öğrencilerin sorusu üzerine, bunun cevabını gayet güzel vermiş. “Cumhuriyet, ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Sultanlık, korku ve tehdide dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuskâr insanlar yetiştirir. Sultanlık, korkuya ve tehdide dayandığı için, korkak, zelil, sefil ve rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.” Evet, Cumhuriyet ahlak üzerine inşa edilir. Ucube şahsım rejimleri ise korku üzerine… Cumhuriyet kalpleri birleştirir. Tek kişinin iradesine dayanan rejimler ise kutuplaştırır. Toplumsal kutuplaşma, demokrasiye vurulmak istenen darbe için en stratejik araçtır. Ülkemizdeki toplumsal kutuplaşma, “Toksik seviyelere” ulaşmıştır. Bugün Türkiye’deki yönetim, otoriter rejime kayan, en tepedeki beş ülke arasında sayılmaktadır. Uluslararası V-Dem Institute tarafından yapılan çalışmada, ortaya çıkan sonuç budur. Kutuplaşma, temel hak ve özgürlüklerimizi, yargıyı, adaleti, demokrasimizi ve 99 yıllık Cumhuriyetimizi tehdit etmektedir” dedi.

KARAOBA: MİLLETİN CEBİ BOŞTUR

CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaboa da burada bir açıklama yaptı. “Cumhuriyet yarını düşünerek, inşa eder, fabrikalar kurar. Tek kişilik şahsım rejimleriyse, hayırsız evlat gibi bunları satar savar. Cumhuriyetimiz daha ilk günden itibaren, “Her fabrika bir kale” diyerek, ülkemizde üretim seferberliği başlatmıştır” diyen Karaoba, şöyle konuştu: “Şimdi 2023’te tutturamadıkları hedeflerin hesabını vermeden önümüzdeki asra talip olmaya kalkıyorlar. Her sıkıştıklarında, ya bir asır önceye, ya da bir asır sonraya kaçıyorlar. Konuşmadıkları tek şey ise bugün… Bugün mutfakta tencereler kaynamıyor. Milletin cüzdanı bomboş. Milletin cüzdanını boşaltan, hükümetin vizyonu da boştur. Tekrarlayalım, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Kışa girerken, ciddi bir gıda ve barınma krizi kapımızda bekliyor. Dünyada gıda fiyatları Ukrayna-Rusya savaşı öncesi seviyelerine dönmüştü. Ama hafta sonunda, Rusya tahıl koridorunu yeniden kapattı. Dünyada 12 aylık gıda enflasyonu, yüzde 5,5’e kadar gerilemişti. Şimdi Rusya’nın tahıl koridorunu kapatma kararıyla, tedbir alınmazsa, dünyada gıda fiyatları yeniden artacak. Tabi bizde durum çok daha farklı. Kara kış yaklaşırken bizdeki gıda enflasyonu yüzde 93. Dünyadakinin katbekat fazlası. Dünyada gıda fiyatlarının en hızlı arttığı 5 ülkeden biriyiz bu saray hükümeti sayesinde. Tahıl başta olmak üzere, küresel emtia fiyatlarının yeniden artmaya başlaması, mutfaklarımızdaki yangının daha da büyümesi demek… Bugün markette sütün litresi 20 liranın, beyaz peynirin kilosu 100 liranın üzerinde. Edirne’de öğrenciler, yani peynirin merkezinde “Bir peyniri üçe bölüyoruz. Asker gibi herkes kendi hakkını yiyor. Bu halimizden utanıyoruz” diye dert yanıyor. Peki Saraydan bu sesi duyan var mı? Hiç sanmıyorum ne gezer”. BERKAY ÖZYAYLA

Editör: TE Bilişim