Sağlık-Sen Uşak Şube Başkanı Muhammet Ali Aloğlu, son hazırlanan sağlıkta şiddet raporuyla ilgili bilgi verdi. Aloğlu, “Hasta ve hasta yakınlarının hastanede bekleme alanları ayrı tutulmalı, aynı zamanda hasta yakınlarının hastaları hakkında bilgiye doğru ve kolay ulaşmasının kanalları açılmalıdır” dedi.

Sağlık Sen’in yaptığı “Ağustos Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu”nun detaylarını paylaşan Muhammet Ali Aloğlu, “Şiddet, canla başla çalışan isimsiz kahramanlarımız sağlık çalışanlarının canını yakmaya devam ediyor. Toplumun şifa kaynağı sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, Ağustos ayında da durmadı. Geçtiğimiz aylarda Doktor Ekrem Karakaya’nın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin yasını tutan sağlık camiası, yakın zamanda gelen bir acı haberle de sarsıldı. Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi'nde hasta yakınlarının bıçaklı saldırısına uğrayan güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan, canice katledildi. Çok üzgünüz, çok öfkeliyiz. Güvenlik görevlisi Okudan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sağlık camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz. Artık bir arkadaşımızı daha şiddete kurban etmek istemiyoruz. Maalesef; sayılar, mekanlar, unvanlar değişse de saldırganların kimliği değişmiyor. Sağlık sisteminin omurgası olan çalışanlara yönelik yapılan saldırıların çoğu, hasta ve hasta yakınlarından gelmektedir. Bu durum toplum vicdanında büyük yaralar açmakta, tüm kesimlerin tepkisini çekmektedir” dedi.

Sağlık sisteminin bu konuda bir an önce revize edilmesini isteyen Aloğlu, “Sağlık sistemine hançer gibi saplanan bu durum sağlık hizmetinin kalitesini etkilemekte, aynı zamanda sağlık çalışanlarının korku içerisinde görevlerini yapmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda toplumsal duyarlılığın artırılmasının ne kadar önemli olduğunun da göstergesidir. Ayrıca, birçok olayda saldırganların yasaya rağmen ceza almaması hem sağlık çalışanlarını derinden etkilemekte hem de saldırganları cesaretlendirmektedir. Hal böyle olunca da şiddetin hız kesmeden devam ettiğini görmekteyiz. Tüm bunlar dikkate alındığında, sağlıkta tehlike çanlarının ne kadar acı çaldığını duyabiliriz. Toplumun genelini rahatsız eden sağlıkta şiddet artık son bulmalıdır. Beyaz kod uygulaması, cezaların yüzde 50 oranında artırılması, sağlıkta şiddetin bir kamu davası niteliğine dönüşmesi ve son olarak çıkarılan yasa ile sağlıkta şiddetin katalog suçlar arasına alınması sağlıkta şiddetin son bulmasına yönelik atılan çok değerli adımlardır. Ancak, hayata geçen bu önemli düzenlemelerin beklenen başarıya ulaşabilmesi için belli uygulamaların da bir an önce hayata geçmesi elzemdir.

X-ray cihazlarının hastanelere yerleştirilmesi elbette doğru bir adım. Ancak, bununla birlikte güvenlik görevlilerinin yetkililerinin artırılması da gerekmektedir” diye konuştu.

Aloğlu, şöyle devam etti: “Hasta ve hasta yakınlarının hastanede bekleme alanları ayrı tutulmalı, aynı zamanda hasta yakınlarının hastaları hakkında bilgiye doğru ve kolay ulaşmasının kanalları açılmalıdır. Şiddetin yoğun olarak yaşanabileceği birimlerde görevli sağlık çalışanlarına ‘kriz anlarını yönetmeye yönelik’ iletişim eğitimlerinin verilmesi de önem arz etmektedir. Bu adımların atılması sağlık çalışanlarının can güvenliği için hayati öneme sahiptir. Bugüne kadar atılan adımlar ile bahsettiğimiz gerekli düzenlemeler ve altyapı çalışmalarının hayata geçirilmesi, şiddeti ortadan kaldırmasa bile minimum düzeye indirecektir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, Ağustos ayında gerçekleştirilen şiddet olaylarına baktığımızda, bir önceki aya göre kısmi bir azalış yaşandığını görüyoruz. Ağustos ayında 28 saldırganın neden olduğu 18 şiddet vakasında 29 sağlık çalışanı mağdur oldu. Ay boyunca yaşanan 18 şiddet olayının 15’ine hasta ve hasta yakınları neden olurken, 3’üne ise kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi. Ağustos ayı boyunca şiddet vakalarının 17’si hem sözlü hem fiili, 1’i sözlü olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 16’sı hastanelerde, 2’si ise sahada gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 18 şiddet olayında; 10 hemşire, 9 doktor, 6 acil tıp teknisyeni, 4 güvenlik görevlisi mağdur oldu”. BERKAY ÖZYAYLA

Editör: TE Bilişim