Halkın kanser ve kanserden korunma konusunda farkındalığını artırmak için ülkemizde her yıl 1-7 Nisan tarihleri arasında “Ulusal Kanser Haftası” etkinlikleri düzenlendiğini hatırlatan Kurnaz,  çok sayıda hastalığın kanser olarak anıldığını söyleyen Kurnaz bu hastalıkların ortak özeliğinin  “Vücuttaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması” olarak bilindiğini ifade etti.

  Kurnaz kanser hastalığının belirtilerini şu şekilde sıraladı:

- Memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesi  - Uzun süreli ses kısıklığı veya öksürük  - Yeni bir ben ya da mevcut bir bende değişiklikler olması - İyileşmeyen bir yara    - Koltuk altı, boyun, kasık gibi cilt altında ele gelen yumru - Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler (ishal, kabız olma)   - Zor veya ağrılı idrara çıkma  -Yemekten sonra hazımsızlık -  Yutmada zorluk  -Bilinen hiçbir neden olmadan kilo kaybı veya alımı  - Karın ağrısı

- Açıklanamayan gece terlemeleri - Kanlı idrar, dışkıda kan görülmesi, düzensiz adet kanamaları,  - burun ve diş eti kanamaları  - Cilt altında kanama (toplu iğne başı kadar küçük kırmızı döküntüler, kolay ortaya çıkan morarmalar)  -  İştahsızlık, zayıf veya çok yorgun hissetme.

 Çoğu zaman, bu belirtilerin kansere bağlı olmadığını  ancak birkaç hafta süren belirtilerin hafife alınmamasını isteyen Kurnaz rahatsızlığın olabildiğince erken teşhis edilip tedavi edilebilmesi için mutlaka bir doktora başvurulmasını tavsiye etti.

Erken teşhis hayat kurtarıyor

Kanser hastalığının ülkemizde ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alması sebebiyle önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Kurnaz  günümüzde kansere neden olan risk faktörlerinden kaçınma ve erken teşhis ile hastalığın yüzde 30-50’sinin iyileştiğini vurguladı.

Kanserden korunma yöntemleri

Kurnaz kanser hastalığından korunma yöntemlerini hakkında şu bilgileri verdi: “Tütün ürünlerinin kullanılmaması, meyve ve sebze ağırlıklı sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olunması ve alkolden uzak durulması. Ayrıca hava kirliliğini önleme, güneş ışınlarına özellikle 10:00-16:00 saatleri arasında maruz kalmama ve koruyucu önlemler alma, kanser yapan HPV ve Hepatit B gibi enfeksiyöz ajanlardan korunma, mesleki ve çevresel kanserojen maruziyetin önlenmesi. Obezite ile mücadele programı olan sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması ile tütünle mücadele programları, Alkol ve enfeksiyon ajanları ile mücadele”

Kanser taramaları ihmal edilmemeli

Kurnaz Türkiye’de ve Uşak’ta kanserle mücadele alınan önlemleri ve taramaları şu şekilde anlattı : “Toplum tabanlı kanser tarama programlarımız; Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM)  ve Aile Sağlığı Merkezlerimizde (ASM) yürütülmektedir. Meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserlerine karşı tarama hizmetleri ücretsiz olarak verilmektedir. Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir klinik meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi çekilmesi yöntemiyle yapılmaktadır.

Rahim ağzı kanseri taraması; Ülke genelinde 30 - 65 yaş arası tüm kadınlarımıza 5 yılda bir HPV-DNA testi ile ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüm örnekler Ankara ve İstanbul’daki kurulan Ulusal HPV Laboratuvarında değerlendirilmektedir. Sonuçlar numunenin laboratuvara ulaşmasından itibaren 10 gün içinde verilebilmektedir.

Kalın bağırsak kanseri taraması;  50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir gaitada gizli kan testi (GGT) ve 10 yılda bir kolonoskopi ile yapılmaktadır.

Her üç tarama sonrası şüpheli bulunan vakalar 81 ilde faaliyet gösteren Tarama Sonrası Teşhis Merkezlerimize yönlendirilmektedir.”

Editör: Zülal Karadedeli