Uşak İl Sağlık Müdürlüğü’nün bünyesindeki Toplum Sağlığı Merkezine bağlı olan Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görev yapan diş hekimleri, Uşak Huzurevi sakinlerinin ağız ve diş sağlığı bakımını yaptı.

Uşak İl Sağlık Müdürlüğü’nün bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Sağlıklı Hayat Merkezi’nden diş hekimleri Dt. Halime Işık ve Dt. Özgül Sarıca, Uşak Huzurevi Yaşlı Bakım Merkezi’nde ikamet edenlere yönelik bir çalışma yaptı. Huzurevi binasına kendilerine tahsis edilen tam teşekkülü araçla giden diş hekimleri, burada ileri yaşta olan vatandaşlara yönelik diş muayeneleri yaptılar.

Diş muayenelerinin düzenli olarak yapıldığı ve gerekli durumlarda, kontrolden geçen kişilerin hekimler tarafından tedaviye yönlendirildikleri ifade edildi. Diş sağlığının ileri yaşlardaki bireyler için çok daha büyük önem arz ettiğini belirten Uşak İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Mehmet Akdağ, Huzurevi sakinlerine yönelik ağız ve diş sağlığı bakımı konusunda çalışmaların düzenli olarak sürdüğünü ifade etti.

Akdağ, “Yaşlılarda ağız ve diş sağlığının korunması için düzenli diş hekimi kontrolleri büyük önem taşıyor. Bu yüzden ağız ve diş sağlığını koruyabilmek için yılda en az 2 defa düzenli muayene yaptırmanız öneriliyor. 6 aylık periyotlarla diş hekiminize görünürseniz ağız ve dişlerinizde ortaya çıkabilecek sorunlara karşı erken önlem alabilir ve ilerleyen yaşlarda da ağız hijyeninizi koruyabilirsiniz. Bizler bu noktada Huzurevi sakinlerinin yanındayız ve üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Huzurevi sakinlerine yönelik ağız ve diş sağlığı bakımları sürecektir. Çalışma yapan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Öte yandan İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı faaliyet gösteren Diş Hekimleri, ağız ve diş sağlığı konusunda tavsiyelerde bulundu. Diş hekimleri, “Diş çürümesi neden oluşur sorusuna verilebilecek en iyi cevap ağız ve diş sağlığına yeterince özen göstermemek olacaktır. Ağız ve dişlerin bakımı düzenli olarak yapılmadığı takdirde hali hazırda ağzımızda bulunan bakterilerin sayısı artarak diş yüzeyine yapışacak ve diş üzerinde delikler oluşacaktır. Bu asit üreten bakterilerin artmasındaki ana sebepler ise yemeklerden sonra dişlerin fırçalanmaması, diş ipi ile dişler arasında kalan yemek artıklarının temizlenmemesi, şekerli ve asitli gıda tüketimi, sigara kullanımı gibi yaşam tarzımızı oluşturan alışkanlıklar gelmektedir. Diş çürüğü çoğunlukla dişin sert dokusu olan mine, onun altındaki dentin ve kimi zamanda kök yüzeyini örten sert dokunun yıkılması olayıdır. Genellikle karbonhidratlı yiyeceklerin(şeker, nişasta vb.) , kola ve benzeri şekerli gazlı içecekler, kek, çikolata vb. özellikle yapışkan gıdaların diş yüzeyinde uzun süre kalmasıyla oluşmaktadır. Ağızda var olan bakteriler bu gıda artıkları ile beslenmekte ve bu mikroorganizmalar yardımıyla asit üretilmektedir. Bir süre sonra bu asidik ortam dişin sert dokularında yıkıma sebep olup diş çürüklerini oluşturmaktadır. Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına ve diş hekimlerinin kavite dedikleri oyuklara neden olmaktadırlar” dedi. Diş hastalıklarına değinen diş hekimleri, “Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70`inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen çene kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir. Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte çene kemiğinde de hasar oluşur. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir. Popülasyonun büyük bir kısmında görülen diş eti hastalıklarından biri diş eti çekilmesidir. Diş eti çekilmesi, dişi çevreleyen kemiği örten diş eti dokusunun çeşitli sebeplerden dolayı konumunun değişerek diş kök yüzeyinin açılmasıdır. Diş eti çekilmesi, estetik ve hassasiyet şikâyetlerine sebep olabilen ve oldukça sık karşılaşılan bir problemdir. Dişeti çekilmesi genellikle tedavi edilmeyen diş hastalıklarının ve oluşan diş taşlarının temizlenmemesinden dolayı kaynaklanmaktadır. Diş eti çekilmesi tedavi edilmediğinde ilerleyerek sonunda diş kaybına sebep olabilir. Diş eti çekilmesi tedavilerinde koruyucu, idame edici ve/veya cerrahi yöntemler kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı. Diş hekimleri, dişlerin normal şartlarda yılda 1 kez hiçbir sorun olmasa dahi kontrol ettirilmesinde yarar olduğunu sözlerine ekledi.     BERKAY ÖZYAYLA

Editör: TE Bilişim