Uşak’ta yaşanan kuraklık nedeniyle, su tasarrufunun önemine dikkat çeken çalışmalar yapılıyor. Uşak Belediyesi, kent merkezindeki afiş, bilboard ve reklam panolarına suyun tükenmekte olan kaynakların başında geldiğini ve bu konuda tasarrufa gidilmesi gerektiğine dair görseller astı.
Asılan görsellerde, suyun gıda ve giysi üretimindeki yerine değinildi. Kentte su kaynakları giderek kurumaya başladı ve önümüzdeki yaz dönemi için şimdiden alarm zilleri çalmaya başladı. Uşak Belediyesi ve DSİ’nin kentte su kaynaklarını artırmak için çalışmalar yaptığı kaydedilirken, tarımsal amaçlı kullanımın az olmasının beklendiği ve bu konuda daha önce bakanlık düzeyinde kente uyarılar yapıldığı ifade edildi. Kuraklık ve su kaynaklarının verimliliği ile ilgili açıklama yapan yüksek jeoloji Mühendisi Ramazan Akgöz, kentin sadece merkez nüfusunun 250 binin üzerine çıktığını ve artık su ihtiyacını karşılamanın daha güç hale geldiğini dile getirdi. Suyun 200 metrenin de altından çıktığını belirten Ramazan Akgöz, suyun vahşi sulamayla çok fazla israf edildiğini belirterek, “Biz pirinç yetiştirir gibi tarlaya su veriyoruz. Bu engellenebilir mi? Tabi engellenebilir. DSİ’nin böyle bir sulama izni yok. Bütün kuyular 167 sayıla kanuna bağlıdır ve bu kanunda DSİ ruhsat verirken damla sulama kaydıyla verir. Özellikle bu sanayiyle ilgili kullanımlarda, devletin kullandığı bir sayaç mecburiyeti var” dedi.
Teoride değil pratikte çözümler olmalı
Çözüm yollarının teorinin yanı sıra pratikte de uygulamalı olması gerektiğini belirten Akgöz, “Biz kanunda iyiyiz ama uygulamada sıkıntılıyız. Damlama sulama şartını koymuşuz ama kontrolünü yapamıyoruz. Sayaç şartı var, DSİ sanayiciye sayaç aldırıyor ve bu sayacı takacaksın diyor ve yerinde alan herkesi bilirim ama kullanan bir kişiyi bilmem. Kullanılmıyor. Kuyular çok noktada var mı var. Kayıtların düzenli tutulması lazım” dedi.
Kentte çok fazla baraj ve göletin olduğunu dile getiren Akgöz, “Bakıyoruz her tarafta göl, baraj, dere ve deniz var. Kullanabileceğiniz su, toplam suyun yüzde 2’sidir. Şimdi tarımda insanlar tarım yapacaktır. Tarımda kullanılan su bizim suyun yüzde 75’ine tekabül eder. Vahşice kullanılan suyun önüne geçmeliyiz. Bir su kurulu oluşturulmalı ve burada tüm kurumlar yer almalı. Burada her şey DSİ’nin üzerine atılmamalı. Yağış ve kullanılan su miktarına göre bir planlama yapılacak. Kişi başı su tüketimi artıyor. Tüm dünyada kullanılan su kullanımının bir indeksi var. 2015 kayıtlarına göre yıllık 450 milyar metreküplük bir rezerv var. Kayıplar ve buharlaşma sonrası 110 milyar metreküptür. Bu rakamların altına indiğinizde ciddi sıkıntılar var. Kişi başı bin 350 metreküp bir kullanım var. Daha sonra bu bin 100 metreküpe düşecek. 2050’den sonra bu daha da düşecek. Önlemleri şimdiden almalı, yarın çok geç olabilir” diye konuştu.
Uşak Belediyesi, tekrar perlatör dağıtmaya başladı
Kuraklıkla ilgili çalışmaları hızlandıran Uşak Belediyesi, kentte yoğun bir şekilde su tasarrufu politikaları uygulamaya başladı. Tasarrufla ilgili kentteki kurum ve kuruluşlarla da eşgüdümlü çalışmalar yapmaya çalışan Uşak Belediyesi yönetimi, kent merkezindeki reklam alanlarının büyük bölümünü su tasarrufu için ayırdı. Kentte su sorununa dikkat çeken Uşak Belediyesi yönetimi, kentin ana su kaynaklarından biri olan Küçükler Barajı’ndaki doluluk oranının çok az olduğunu ve bunu ikame etmek için İkisaray bölgesinde yeni kuyular açmak zorunda kaldıklarını bildirdi. Uşak Belediyesi yöneticileri, “Biz belediye olarak yağış olmadığı zaman mevcutta oluşan suların baraja ulaşmasının sağlanmasının yanında, yağış olmadığı dönemde yapılabilecek 2 şey var. Murat Dağı haricinde bir havzamız yok. Suyun temiz kalması için madendeki çalışmaya girmeyeceğim. Alandaki madencilik çalışmalarının engellenmesi için Çokrağan ve etrafındaki bölgenin koruma alanı içinde genişletilmesi için mesafe almış durumdayız. Yakın bir zamanda DSİ ile bunun açıklamasını yaptığımızda bu bölgedeki maden aramalarındaki sıkıntıları kaynağında çözmüş olacağız. Bunda da belirli bir noktaya geldiğimiz ifade ediyorum. Bekleyen bir konuydu ve kısa zamanda sonuçlanacak. Kuyular kazıyoruz ve bu kuyuları kazmak çözüm değil. Aynı havzada olduğu için diğer kuyuların su seviyesinde azalma yapıyor. Enerji maliyeti ciddi anlamda artıyor ve her geçen gün daha derinden su çıkıyor. Bu maliyet anlamına geliyor. Bizim kısa, orta ve uzun vadeli DSİ ile beraber, tek kaynağımız olan Murat Dağı’ndaki suları daha fazla barajımıza yönlendirmek. Murat Dağı’nın farklı bir bölgesinde Gökkaya barajının yapımı da gündemde. Bununla birlikte su sıkıntısı yaşamamak en büyük temennimiz. Sorkun’daki barajımızın da içme suyu olarak kullanımı için de DSİ ile protokoller imzaladık. Bunlar hayata geçtiğinde su sıkıntısı azalacak. Fakat yağışlar az ve bunlar bizim kent susuz kalmasın diye yaptığımız çalışmalar. Bunlar yeterli dahi gelse tasarruf etme gerçeğini ortadan kaldırmıyor” dedi.
AA
