Annesiz ve babasız büyüyen Uğur Kavcı öğretmen olan teyzesiyle birlikte bundan 64 yıl önce Muş’a gitti. Muş Merkezde eski adıyla Akçan yeni ismiyle Taşoluk köyü ilkokulunda 4. Sınıfı okuyan Kavcı o günleri unutamıyor. Yıllar sonra oradaki öğrencilere yardımcı olmayı düşündüğünü ve kırtasiye malzemesi göndermeye başladığını anlatan Kavcı: “Sonra öğretmenlerle diyalog içine girdik. öğretmenler amca sen bu kadar varlıklı mısın da bu eşyaları gönderiyorsun dediler.  Ben de benim oradaki anılarım çok büyük dedim, oradaki çocukları görmek istiyorum dedim. Kızımın da yardımıyla görüntülü bir şekilde öğretmenlerle görüştük. Buradaki halk bize yardımcı oluyor dediler ama yine de sen bilirsin dediler. Ben de her yıl oraya kırtasiye gönderiyorum. Hatta burada kendi yaptığım haritaları, onlara lazım olacak her şeyi gönderdim, çok mutlu oldular.”  Dedi. 


“HER ŞEYİM VAR AMA SEVİNEMİYORUM”


Hediyeleri alan öğrenciler kendi el yazılarıyla yazdıkların teşekkür mektuplarını Kavcı’ya gönderdi. Mektupları okurken hala duygulanan Kavcı; “Biz seni görmüyoruz ama kitaplarını okuyoruz diyorlar, onlara 30-40 tane fotoğrafımı da gönderdim. Benim içimden geliyor, ben yardımlaşmayı çok seviyorum. Ben anne ve babamı 30 yaşından sona buldum. Babamla mahkemede tanıştık, bize nafaka davası açmış. Onun için ben biraz duygusalım. Her şeyim var ama sevinemiyorum, düğünümü kendim ettim, askere kendim gittim, hayatı kendim kazandım, hiçbir kimseden medet ummadım ama kötü yollarda da olabilirdim.” Şeklinde konuştu. 


ÖLMEDEN ÖNCE GÖRMEK İSTİYOR
Ölmeden önce okulunu ziyaret etmek istediğini vurgulayan Kavcı; “ Bu yıl zaten okullar bir açıldı bir kapandı ben en kısa zamanda oraya gelip onların yanında sıralarına oturmak istiyorum. Oraya giderken de boş gitmem” diyerek sözlerine son verdi. 
HABER / BAYRAM ALİ KELEŞ 

Editör: Duygu Bekmezci