Konuyla ilgili bir açıklama yapan Türk Sağlık Sen Uşak Şube Başkanı Mehmet Özkuk, “Kamu çalışanlarının ekonomik sıkıntılarının çözümü için %30 zammın üstüne mutlaka bir seyyanen zam yapılması gerektiğini her platformda dile getirmeye ve bunun mücadelesini sürdürmeye devam ediyoruz. Bu temel talebimizin yanı sıra sağlık çalışanlarına yönelik temel beklentimizinde tek kalem maaş olduğunu vurguluyoruz. Mevcut durum üzerinden çalışanların beklentileri ise Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde taban ve teşvik ödemelerindeki mağduriyetlerin giderilmesidir.1.Basamaktagörev yapan sağlık çalışanlarının ücretler noktasında uğradıkları haksızlıkların çözülmesi, aile hekimliği çalışanlarının düşük ücretlerine çözüm üretilmesidir. 112 acil sağlık hizmetleri çalışanlarının teşvik ödemelerinin çok düşük kaldığı ortadadır” dedi.

“Riskli birimlerin dörtte biri kadar teşvik ödemeye mahkûm edilmeleri kabul edilemezdir. Sözleşme yapılan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının brüt sözleşme ücretlerinin yeniden revize edilmesi şarttır” diyen Özkuk, şöyle devam etti: “Kanun gereği aile sağlığı çalışanları için en yüksek sözleşme brütücretinin şu an için 1,5 katı olup bu oranın yükseltilmesi aile hekimliğisisteminde görev yapan sağlık çalışanlarını rahatlatacaktır. Bu konuda kanunidüzenleme yapılmalıdır. Teşvik ödenmeyen Sağlık Bakanlığı çalışanlarınındurumlarına bir çözüm üretilmelidir. Tavana takılmaları nedeniyle gerek tabanücreti, gerekse teşvik ödemesi alamayan Yardımcı Hizmetler ve Genel İdari Hizmetlerisınıfında görev yapan çalışanların mağduriyetleri bir başka boyuttadır. Bakanlığınbu ucube durumu ivedi bir düzenlemeyle ortadan kaldırması gerekmektedir. Bakanlığın taban ve teşvik ödemeleri konusunda hareket alanı olduğu açıktır. Bu durum mutlaka çalışanların lehine kullanmalıdır. Katsayılar tekrardan düzenlenmeli, adaletsizlikler bitmelidir. Taban ve teşvik ödemelerinin yanısıra nöbet, giyim yardımı vb. ücretlerde günümüz ekonomik şartlarına göre uyarlanmalıdır. Taban ve teşvik ödemelerle ilgili hukuki süreci başlatmıştık,bu süreç devam ediyor. Bakanlığa başvurularımızı yaptık, görüşmelerimizi desürdürüyoruz. Düzenlemenin hayata geçtiği günden bugüne bazı düzeltmeler yapılsa da biz bunları yeterli görmüyoruz. Mücadelemiz sonuç alana kadar tüm platformlarda sürecektir. Sağlık çalışanları için kesintisiz olarak devam edecektir. Yılmayacağız. Çalışanların kazanması, onların hak ettikleri ücretlere kavuşması için mücadelemizi ve "Mutlu Çalışan Mutlu Türkiye" idealimizi hakim kılma çabamızı bir an bile geri durmadan sürdüreceğiz.”

Özkuk, ayrıca, “Bilindiği üzere asgari ücrete %55; devletin tahsil edeceği vergi, ceza ve harçlara %122 zam yapılmıştı. Memurlarımızın harcamaları ve ödediği vergiler bu oranda artarken memur maaşlarına altı ay için %8 zam yapılması hakkaniyetli olmaz. Enflasyon farkı memur ve emeklilerin 2022 yılında eriyen maaşlarının geç kalmış ve yetersiz bir telafisidir. Tekraren ifade ediyorum ki, enflasyon farkı bir zam değildir. Yaşanan fiyat artışları karşısında sıkıntı yaşayan memur ve emeklinin, eriyen maaşlarına 6 ay önce yapılması gereken zammın gecikmiş bir telafisidir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir. Bu ekonomik şartlar altında bu maaşlar hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmıyor. Birçok kesim için destekler getirildi, memurlar da kendileri için bir destek bekliyor. Bu nedenle memur maaşlarına ek zam yapılarak geçmiş zararların telafi edilmesi, enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılarak yıl içinde reel olarak erimesinin önüne geçilmesi ve refah payı verilerek maaşların reel olarak artmasının sağlanması zorunlu hale gelmiştir. Yetkililer taleplerimizi görmezden gelirse 2023, memur ve emekli için kayıp bir yıl olacak. Bu enflasyon rakamları karşısında 2023 yılı zamlarının yeni ekonomik gerçekler ışığında belirlenmesi kaçınılmaz olmuştur. Bunu sağlamanın yolu memurlara ve emeklilere gerçek anlamda maaş artışı getirecek ek zam ve refah payı talebimizin hayat bulmasından geçmektedir" dedi. BERKAY ÖZYAYLA

Editör: TE Bilişim