Uşak ve Kütahya’nın su kaynağına altın madeni yapılmaması için çalışmalar yapan Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura, TBMM’de görüşülen ve maden yasası olarak adlandırılan yeni yasal düzenlemeye karşı, 24 Haziran 2025 Salı günü, TBMM’de buluşacaklarını ifade etti.

MADENCİLİK YASASI, KOMİSYONDAN TBMM GENEL KURULUNA SEVK EDİLDİ

Zeytinliklerde bulunan kömür cevherinin çıkarılması için zeytin ağaçlarının taşınması ve ormanlık alanlara kurulması planlanan çeşitli maden işletmeleriyle ilgili ÇED sürecine dair önemli değişiklikleri beraberinde getiren ve torba yasayla TBMM’de tartışılan yeni maden yasası, çevre gönüllülerinin tepkisini topluyor. Muğla’daki zeytinliklerin yanı sıra, Uşak, Kütahya ve Eskişehir gibi altın ve diğer madenlerin kurulması için bir süredir faaliyetlerin sürdüğü illeri de yakından ilgilendiren tasarı, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Söz konusu tasarıyla zeytinliklerin yanı sıra, ÇED konusunda önemli dönüşümler ve sürecin maden firmaları lehine evrilmesi de gündeme geldi. Çevresel etki değerlendirme süreçleriyle ilgili kamu kurumlarının 3 ay içinde görüş belirtmemesi halinde olumlu görüş bildirildiği kabul edilecek ve bu durumun sürecin ÇED sürecinde aşınmaya yol açacağı ve maden firmaları lehine sonuçlar doğuracağı tahmin ediliyor. ÇED onay süreci otomatik bir mekanizmaya bağlandığı için kontrolün nasıl sağlanacağı ve kurumların ilerideki projelere yönelik nasıl bir tavır alacağı da bilinmiyor.

MURAT DAĞI YOK OLMASIN PLAFTORMU, MADEN YASASINA KARŞI ANKARA’YA GİDİYOR

Uşak ve Kütahya’nın ortak değeri olan ve aynı zamanda Eskişehir’den Manisa’ya kadar geniş bir alanı sulayan Murat Dağı’na kurulmak istenen altın madenine karşı mücadele eden Murat Dağı Yok Olmasın Platformu, söz konusu maden yasasına karşı, Ankara’ya gidiyor. 24 Haziran 2025 Salı günü, saat 11:00’da yasaya karşı tepkilerini ortaya koyacaklarını belirten Platform Sözcüsü Funda Öz Akcura, tüm vatandaşları su ve hayat mücadelesine davet etti. Funda Öz Akcura, “ Bu yasa ile su havzaları, tarım alanları, meralar, ormanlar, zeytinlikler madenciliğe açılacak ve ormanlar, MAPEG’e (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) devredilecek. Maden sahasında tarlası, bağı bahçesi olan köylünün arazisi “acele kamulaştırma” ile elinden alınıp madencilere tahsis edilecek ve madencilere karşı dava açma yolu da kapanacak” dedi.

İÇECEK SUYA VE BİR LOKMA EKMEĞE MUHTAÇ HALE GELECEĞİZ

Ormanların, toprağın ve su kaynaklarının madenciliğe açılmasıyla tarım ve hayvancılığın biteceğini ve içecek bir yudum suyun dahi bulunmasının mümkün olmayacağını aktaran Funda Öz Akcura, şöyle devam etti: “Bu kanun teklifi yasalaşırsa, toprağımızı kaybedeceğimiz gibi içecek suya, yiyecek bir lokmaya muhtaç kalacağız. Bu talan köylü kentli ayırmayacak, hepimizi mahvedecek ve bu yasa, 85 milyon insanın su ve gıdaya ulaşım hakkının, üretme ve tüketme hakkının, mülkiyet hakkının gasp edilmesi yasasıdır”.

Muhabir: ZÜLAL ÜNAL