Seçim öncesi “CHP’de Genel Başkan Kalma Uzmanı” olarak nitelendirdiğim Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesi halinde bu sefer işinin çok zor olacağını söylemiş, Kılıçdaroğlu’nun bu uzmanlığını konuşturup konuşturamayacağını merak ettiğimi dile getirmiştim.

Kılıçdaroğlu, seçim gecesi yaptığı konuşmada uzmanlığını gösterdi, koltukta kalmak için ne gerekiyorsa söyledi, sadece kazandım diyemedi. Kendine rakip olabilecek namzetlerine şimdiden gözdağı verdi. Bu konuşmanın ardından önümüzdeki günlerde CHP’de “taht kavgaları” başlayabilir. Şimdiden birkaç isim kendini göstermeye başladı, bu isimlerden biri de “Değişmeyen tek şey değişimdir” diyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Zaten Kılıçdaroğlu bu ismi Cumhurbaşkanlığı seçiminde zor zapt etti, en sonunda başka bir parti başkanının da zorlamasıyla Cumhurbaşkanı yardımcısı yaptım diyerek kurtuldu.
Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığını “tıpış tıpış” bırakacağını düşünmüyorum. Koltukta kalmak adına elinden geleni ardına koymayacaktır. Elindeki bütün argümanları kullanacaktır ki bu anlamda son derece mahir olduğunu biliyoruz. 
Özellikle sol cenahtan sağda solda diktatörlük naraları atanlardan şimdi Kılıçdaroğlu için birkaç kelam etmeye davet ediyorum. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu diktatör değilse bunu rahatlıkla söyleyebileceklerdir. Tabi biz “memnunuz” diyorlarsa o başka… 
Diğer parti başkanları da fırsatı ganimet bilip köşelerine çekilmiş durumdalar. Birkaç cılız açıklamadan başka konuşan yok, günah keçisi var nasıl olsa. Bence hepsi iyi bir Check Up yaptırmak zorundalar. Türkiye’de iktidarı daha çok çalıştıracak sağlam bir muhalefete ihtiyaç var. İyi boksörler en az kendisi kadar iyi boksörlerle antrenman yapmak isterler. Ama bizdeki muhalefet maalesef hep kaçak dövüşüyor.