Eğitim, ailede başlayan ve hayatımızın sonuna kadar devam eden bir süreç değil midir? Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için de yıllardır çeşitli eğitim politikaları denendiğinin de farkında mıyız?

Bir ülkenin eğitim anlayışı, o ülkenin geleceğe bakışını gösteren en önemli göstergelerden biridir. Aile ile başlayan ve okullarda devam eden eğitim; bir ülkede parlak beyinlerin oluşmasında en büyük adımdır. Aslında bu adımda bizler, felsefe grubu derslerinin çok önemli bir role sahip olduğunu ve eğitim sisteminde farkındalık yarattığını da biliyor muyuz?

Günümüzde teknoloji ve bilginin değişmesi ve hızla artması eğitimde de kendisini göstermiştir. Bugün gelinen noktada bilgi artışı, bilginin sadece öğrenilmesi gerektiğini düşünen eğitimcilerin fikirlerinin değişmesine de neden olmamış mıdır?

Ülkemizin eğitim anlayışında da kendisini göstermiş olan bu değişim, artık bilgiyi ezberleyen, tüketen, ona nasıl ulaşacağını ve kullanacağını bilemeyen öğrenciler yetiştirmek yerine; bilgiyi üreten, ona nasıl ulaşacağının bilincinde olan, yeri geldiğinde kullanabilen, sıra dışı bağlantılar kurup, öğrendiklerinin hepsini birleştirip amacına ulaşabilen, düşünen, düşünme şeklini kontrol eden öğrenciler yetiştirmektir. Bu amacı layıkıyla yerine getirmek de felsefe grubu derslerinin basmakalıp yargılardan çıkarılarak eğitimin her aşamasında işin uzmanlarından yararlanılarak yapılmasıyla doğru sonuçlar doğurması da mümkün olmaz mı?

 Sözün özü: Acaba bu güzelim ülkede; bilgi ezberleyen değil,  bilgi üreten nesiller yetiştirmenin zamanı da gelmedi mi? Acaba biz mi yanlış düşünüyoruz yoksa sistem mi yanlış? Hoşça kalın dostça kalın!