Gemoloji Sektörü ve Türkiye

2019 yılına girmeye hazırlandığımız şu günlerde , genel itibariyle ülkemizde ve Uşak’ta ekonomik göstergeler kötüye doğru seyreder iken özgün iş alanlarına ihtiyaç giderek artmakta… Küresel rekabet iyice kızıştı. İhracatını artırmak isteyen ülkeler, artık fark yaratmak zorunda.

Türkiye’de değerli taş hakkında çalışan çok az kişi var ve potansiyel büyük…

Gemoloji yani Süstaşı Bilimi; Jeoloji’nin kollarından Mineroloji’nin çok yeni bir alt disiplini olarak son zamanların popüler alanlarından…

Kıymetli ve yarı kıymetli taşlar (Süs taşları) tarih öncesi çağlardan beri güzellik, zenginlik ve statü simgeleri olarak kullanılmışlar.

Kıymetli taşlar her şeyden önce süs malzemesi olarak, küçük heykelciklerin yapımında, diğer sanatsal yapıtlarda ve sergilenmek amacıyla koleksiyonculukta kullanılır.

Kıymetli taşların en değerlisi ve serti olan kristal elması yakut, zümrüt, safir, amber takip eder. Ülkemizde toplama suretiyle ve çok az miktarlarda elde edilen süs taşları İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerde odaklanmış bir kaç tane küçük çaplı atölyede kesilip parlatılmakta ve yüzük, küpe, kolye, bilezik, tespih yapımında kullanılmaktadır.

Maden Mühendisleri Odası Süs Taşları Rehberi’n de Uşak

TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından 1990 yılında basılan “ A’dan Z’ye bütün kıymetli ve yarı kıymetli taşları(Süs Taşları) Rehberi “ isimli Maden Yüksek Mühendisi Mehmet Yaşar Ethem’in araştırmasında Uşak ilinde bulunan süs taşı olarak pazarlama potansiyeli yüksek “Kristal Kuvars” türlerinden bahseder.

Cam kalite Şeffaf kuvars ( Glass Grade Quartz ) Kristali

Murat Dağı’nın Uşak Banaz yüzünde;  Kaya(Rock) Kuvars Kristali mücevher taşı olarak ve çeşitli süs eşyalarının yapımında kullanılır. Kristallerinin içinde çoğunlukla hava kabarcıkları olur. Bazen de başka katışık madde izlerine rastlanır. Eski dönemlerde tespih, mühür hatta bardak yapımında kullanıldığı bilinmektedir.

Uşak Merkez Hocalar Köyü ;Amfibol Grubu’na dahil olan bir asbest minerali Tremolit Kristali, güzel

örnekleri (kristalleri) süstaşı olarak kullanılır

Amfibol Grubu’na dahil olan bir asbest minerali Tremolit Kristali

Simav Karakoca Köyü ; Ametist(Mor Kuvars) Kristali,  Antik Yunan toplumunda içki içtikten sonra bu taşın insanların sarhoş olmasını engellediğine inanılırdı. Kelime anlamı, ‘sarhoşluktan koruyan’ manasında Yunanca kökenlidir. Bu nedenle Antik Yunan toplumunda ametistten üretilmiş kadehlere sık rastlanmaktadır. Bunun dışında ametiste farklı kültürde, pek çok doğaüstü gücün yüklendiği görülmektedir. Belli bir ısıda fırınlandığında rengi sarıya döner.  Piyasada cam ve sentetik mor kuvarsın bileşiminden üretilen taklitlerine rastlamak mümkündür. 

Kuvars Kristal’lerinin Önemi

Dünyanın hemen hemen her bölgesinde bulunan kuvars taşı, en çok Brezilya ve Madagaskar’da çıkartılır. Hatta dünyanın en değerli taşlarından olan mavi kuvarsın en zengin yatakları Brezilya’dadır.

Bugün Türkiye’de kaliteli kuvars, cam sanayinde kullanım alanı bulmaktadır. Bununla  birlikte daha düşük tenörlü kuvars yataklarının özellikle döküm kumu ve aşındırıcı madde üretiminde kullanımı için zenginleştirilmesi; ülke ekonomisi ve kaliteli kuvars yataklarının bilinçsiz tüketiminin engellenmesi için büyük önem taşır. Kuvars üretiminin ülkemizde açık işletme yöntemleri ile yapılması sonucu doğal topografyanın değişimi ve bitki örtüsünün zarar görmesi söz konusudur.

Kuvars takı taşı olmasının yanı sıra, günlük hayatımızda çok fazla işleve ve kullanım alanına sahiptir. Radyo, telsiz ve radar yapımında, saatlerde, optik aletlerde cam ve seramik imalatı gibi çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.

Kuvars Kristal’lerinin Tedavi Amaçlı Kullanımı

İlk çağlardan bu yana tedavi alanında kullanılan kuvars kristali oksijen ve silikonun bileşenlerinden oluşmaktadır. Günümüzde de tedavi nitelikli taşların başında gelmektedir. Metafiziksel anlamda kuvvetin ve gizli gücün sembolüdür. Doğanın enerjisini içinden geçirip iletir. Kâinatın sonsuz gücünü temsil ettiğine ve taşıyanın bu gücü kavrayabileceğine inanılmıştır. Asıl adı kuvars kristali olan kuvars taşı, yeryüzündeki en sert minerallerden birisidir. Kuvars, dünya yüzeyinde en bol ve en yaygın bulunan değerli taşlardandır. Ama bu işin madenciliği bir şekilde bizim tarihimizde yok. Hindistan’la kıyasladığımızda mesela ,adamların ataları milattan önce 1400’lerden beri bu taşları kesiyorlar madenciliğini yapıyorlar. Bizde öyle bir potansiyel yok ama bizde de birkaç önemli süs taşı madeni bulunuyor. Süs taşı sanayii dünyadaki örneklerinde görüldüğü üzere bilinçli çalıştırıldığında milyonlarca dolarlık bir ekonomik potansiyeli belirler.

Ülkemizde gemoloji bilimi ve süs taşı işleme sanayii henüz yeterli düzeyde gelişmemiş olduğundan, Anadolu süs taşı potansiyeli gerçek anlamıyla ortaya konulamamıştır. Metalik cevher özelliği taşımadığı için ekonomik boyutlarından habersiz birçok kişi ve kuruluş için süs taşları, atıl hammadde gibi görülmüş veya kulaktan dolma bilgilerle zorlukla ve zorlukla ve savurganlıkla işletilmiştir.

Son zamanlarda Süs taşı İşlemeciliği konusunda farkındalık oluşturan birkaç proje mevcut.. Doğadan toplanan yarı değerli taşların kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarca işlenerek gelir oluşturması amaçlanıyor.

Anadolu’nun Süs Taşı Potansiyeli

Bunlardan birisi Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından Selçuk Üniversitesi (SÜ) desteğiyle başlatılan “Tarım Dışı Alanlarda Halkın Gelir Düzeyinin Artırılması süs taşı İşlemeciliği” projesi önemli bir çalışma olarak görünüyor.

Atölyelerde, Konya, Karaman, Aksaray, Niğde, Kırıkkale, Nevşehir, Kırşehir ve Yozgat’tan oluşan proje faaliyet sahasından toplanan kuvars, opal, kalsedon gibi taşlar işlenerek, kolye, küpe, tespih, yüzük ve masa üstü süs eşyalarına dönüştürülüyor.