Yerel seçimlere çok az bir süre kala, bir kısım yerel siyasetçi Uşakspor edebiyatı yapmaya başladı.

Yerel seçimlere çok az bir süre kala, bir kısım yerel siyasetçi Uşakspor edebiyatı yapmaya başladı. Edebiyatı diyorum, çünkü takıma maddi anlamda hiçbir katkı sunmadan sadece kuru laf ortaya koymak edebiyattan başka bir şey değildir.

Belediye Başkan aday adaylarını bu noktada anlıyorum, çünkü tanınırlık için bu tür işlere ihtiyaçları var. Fakat benim anlamadığım CHP’nin eski ve yeni milletvekili…

Kulüp yöneticilerine takımın kombine satıp satmadığını sordum.

Türkiye’de kombine bilet satmayan tek takımın Uşakspor olduğunu öğrendim.

Şimdi bu takımdan bir tane dahi kombine bilet almayan, kelli felli takım elbiseli siyasetçiler, takım üzerinden PR çalışması yapıyorlar.

Önceki gün sosyal medyada denk geldi, Özkan Yalım stadın önünde poz vermiş ve Uşakspor’un sahipsiz olmadığını ifade etmiş.

Gelelim bugünün milletvekili Ali Karaoba’ya… O da çıkıp mecliste Uşakspor forması giyerek basma kalıp laflar ortaya koymuş.

Taraflarla bir iki kare poz, bitti gitti.

MUHALEFET HİÇ OLMADIĞI KADAR YOK!

Bizim muhalefetin yokluğu sadece Uşakspor için geçerli değil. Tüm konularda muhalefet hiç olmadığı kadar yok.

Bu konuda toplumda da çok ama çok yanlış bir algı ve yanılgı var.

Muhalefeti kuru gürültüyle eş değer gören bir kitle de karşımızda duruyor. Muhalefet etmek TBMM’de davul çalmak değil…

Nokta atışı yapıp soruna çözüm bulmak.

Çevremdeki aklı selim insanlar, muhalefettekilerin davul çalmasının kendi tribünlerine oynamak olarak olduğunu biliyor.

Uşak’ın kronik hiçbir sorunu için ortaya somut bir tespit ve uygulanabilir bir çözüm önerisi ortaya koyan yok.

Sadece Uşak değil diğer iller ve Türkiye geneli için de bu durum böyle.

Önümüzde bir yerel seçim var ve mevcut yönetimden memnun olmayanların tamamı umutsuz.

Çünkü muhalefette iş olmadığını ve alternatif olacak bir duruş ortaya konmadığını hepsi biliyor.